Fehmi Koru*
Maalesef o denli.
Sırasıyla açıklayayım.
Terör örgütlerinin,‘düşman’ belledikleri ülkeler, kümeler yahut şahıslara karşı fırsat bulduklarında uyguladıkları hareketin ismidir ‘terör’.
Evet, terör örgütleri ‘terör’ yaparlar.
Devletler Tüm güçleriyle terör örgütlerine karşı uğraş verirken, terör örgütleri de kendilerine karşı uğraş veren devletleri zaafa uğratmak için ellerinden geleni yaparlar.
Onların ellerinden gelene ‘terör’ diyoruz.
Silahlı aksiyonlar, katliamlar yapar, suikastlara başvurur, kimi de kendilerinin kuvvetli olduğunu hatırlatacak farklı çıkışlarda bulunur terör örgütleri.
Sorulması gereken soru şudur: Terör hareketi olmasına terör aksiyonudur de, sanki hangi terör örgütünün aksiyonudur?
Fail olarak ele geçirilen bayanın kimliği sebebiyle bu sorunun yanıtı Fazla çabuk bulundu: PKK ile irtibatlı PYD/YPG örgütü…
Konunun birinci Dizi vazifelisi olan bakan bu adresi açıkladığı konuşmasında, o örgütlere sempatiyle baktığı bilinen bir ülkeyi de suçladı: ABD…
Devletin bu hareketle ilgili tespitinin “ABD takviyeli PKK/PYD/YPG eylemi” olduğu anlaşılıyor.
Elde fail dışında Öbür deliller da varsa hiç kuşkusuz bu tespiti hakikat olarak kabul edebiliriz.
Tabii ileri sürdüğüm Koşul olan ‘elde deliller bulunması’ halinde…
Bu aksiyonda direkt suçlanan PKK örgütünden üstlenme değil üstlenilmediğine dair İzah geldi.
Şu anda kanlı terör hareketi sahipsiz görünüyor.
Elbette her terör hareketinin kesinlikle bir sahibi vardır, hiçbir terör hareketi sahipsiz değildir.
Üstlenilmeyen, sahipsiz görünen terör aksiyonlarını hangi örgütün yaptığı nereden bilinir?
Çok nadiren olsa da, örgütün hiç bilinemediği olaylara da rastlanır.
Eylemler aslında eylemcinin yakalanmamasını da sağlayacak dikkatle planlanır ve o denli icra edilir. O denli durumlarda devletler ‘olağan şüpheliler’ üzerinden sonuca ulaşacakları için birden fazla Sefer yanlışa da düşebilirler.
Bizde örgütler tarafından işlenmiş ve meydana geldiğinde toplumu derinden sarsmış birtakım cinayetler ve suikastların failleri olarak yakalanmış, yargılanmış ve hatta mahkum da edilmiş bireylerin gerçek failler olduğundan kuşku duyulmaz mı? İşte sebebi budur.
Terör örgütleri yahut o Cin örgütleri kullananlar, sahneye koydukları terör aksiyonlarıyla, devletleri zaafa uğratmanın yolu olarak, kimi adres şaşırtma manası taşıyan yollara de başvurabilir.
Adres şaşırtmak için…
İstenen, amaç ülke ile teröre verilen yanlış adres ortasının açılması olabilir.
Terör hareketini planlayan ‘A ülkesi’ yanlış adres usulünü kullanarak ‘R ülkesini’ yahut ‘R ülkesi’ o prosedürle ‘A ülkesini’ teröre maksat seçilen ülke nezdinde ‘düşman’ haline getirmeyi amaçlayabilir.
Eylemle hiç ilgisi bulunmayan bir ülke terör hareketinden dolayı hatalı bilinirken temel hatalı olan ülke pekala gözden kaçabilir.
Örnekleri teröre muhatap olmuş pek Fazla ülkeden de bizden de verilebilir.
Terörü ve terör örgütlerini kullanan pek Fazla ülkenin bu Cin yanlış adres teknikli aksiyonları bulunmaktadır.
Literatürde buna ‘false flag’ (yanlış bayrak) prosedürü denilmekte.
Yalnız yabancı ülkeleri suçlamak için kullanılmaz bu metot; kimi ülkelerin, Öbür hiçbir türlü elde edemeyecekleri sonuca ulaşabilmek için kendi içlerinde bu türlü bir yola geçit verdikleri de görülmüştür.
İlle kendilerinin baştan sona o denli bir aksiyonu planlayıp uygulamaya koyması gerekmez; birden fazla Defa terör örgütleri tarafından planlanmış hareketlerin meydana gelmesine göz yumarak da sonuca gittikleri olur devletlerin…
Almanya’da Naziler bu prosedüre birden Çok Sefer başvurmuşlardır. 27 Şubat 1933 tarihinde Alman Parlamentosu’da çıkan ve tarihe ‘Reichstag yangını’ olarak geçen olay, Hitler ve propaganda bakanı Goebbels’e muhaliflerini yok etme fırsatı sağlamıştı. Polonya’yı işgal etmeye karar verdiklerinde, Naziler, oradan kendilerine yönelik bir atak başlatıldığı izlenimi veren aksiyonlar düzenlemişlerdi; o da tarihe ‘Operation Himmler’ olarak geçti. Polonya işgali uydurma hücumdan Çabucak sonra, 1 Eylül 1939’da, o denli başladı.
[Ajanslar dün AB üyesi Polonya’ya Rusya’dan roket atıldığı haberini geçtiler. Ukrayna savaşına yeni bir veçhe kazandırabilecek bu gelişmeyi Moskova nasıl değerlendirmiştir dersiniz?]
Lafı Çok uzatmaya gerek yok, işin özeti şu: Terör hareketi meydana geldiğinde yanlış bir tespit yapmaktan kaçınmak ve Fazla taraflı düşünerek bahsin üzerine gitmek gerekir. En başta yapılan bir yanlış Öbür yanlışların önünü açabilir ve gaye ülkeyi hiç istemeyeceği vahim bir sonuçla karşı karşıya getirebilir.
Türkiye, ülkemiz, yakın tarihinin her dönemecinde bugünküne benzeri terör aksiyonlarına muhatap edildi; bazısını gerçek başkalarını yanlış değerlendirdiğimiz oldu. Direkt da yanlıştan da ders çıkartmamız ve bu nihayet olayı yeni bir yanlışla kıymetlendirmekten kaçınmamız gerekir.
Öyle yapabildik mi?
Bu sorunun yanıtını hakikaten bilmiyorum.
*Bu yazma fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Yorum Yok