Uzmanlar, bugün kullanılacak bir nükleer silahın mümkün sonuçlarını, İkinci Dünya Savaşı sonunda Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının bölge halkları üzerindeki tesirleri üzerinden öngörmeye çalışıyor.
Tahribatı belirleyen faktörler neler?
Bir nükleer silahın yol açacağı tahribat, Aka ölçüde nasıl ve nerede kullanıldığına bağlı.
ABD merkezli Kaygılı ilim İnsanları Birliği’nin Global Emniyet Programı’nda kıdemli bir ilim insanı olan Dylan Spaulding, bunun nedenlerini açıkladı.
Havada patlayan nükleer silahların, yerde, toprakta patlayan silahlardan farklı tesirler yarattığını söyleyen Spaulding, “Yerde patlaması durumunda işte endişelenmeniz gerekir, zira aslında bunun sonucunda dünya radyoaktif olarak aktive ediliyor” dedi.
Stratejik amaç sonuçları etkiliyor
Farklı stratejik gayeler için farklı nükleer silahların kullanılabileceğini anlatan Dylan Spaulding, havada patlayan bir nükleer silahın birebir anda Fazla sayıda insanın vefatına yol açabileceğini, buna rağmen radyasyonun Etraf ve civardaki nüfusa uzun vadeli tesirinin, daha az olacağını aktardı.
Oysa dünya yüzeyine yakın bir yerde patlayacak bir nükleer bomba, hem Fazla sayıda insanın vefatına hem de etraf, su ve Besin kaynaklarının ziyan görmesine yol açabilir. Üstelik yol açılan tahribatın izleri yıllarca silinmeyebilir.
ABD’nin atakları sırasında ve bunu izleyen aylarda, Nagazaki’de yaklaşık 80 bin, Hiroşima’da ise yaklaşık 135 bin insan öldü.
Bununla Birlikte bombalar, 1986’daki Çernobil kazasına kıyasla etrafa yaklaşık 40 kat daha az radyasyon yaydı. lakin buna Karşın Fazla daha fazla, Çehre binlerce insanın vefatına neden oldular.
Bugün hem Nagazaki’de hem Hiroşima’da beşerler radyasyon korkusu olmadan, inançta yaşayabiliyorlar. Halbuki Çernobil kazasının meydana geldiği bölge günümüzde de yaşanmaz durumda, bölgeye girme yasağı sürüyor.
1945 bombardımanlarının tesirlerinden birini de, Etraf bölgelerdeki beşerler ortasında, Özellikle de çocuklarda, lösemi olaylarındaki olağandışı artış oluşturuyor. Daha hudutlu olmakla birlikte, öbür kanser hadiselerinde da artış tespit edildi.
Yürütülen kimi çalışmalar, radyasyonun uzun vadeli tesirlerini de mercek altına aldı. Bu çalışmaların sonuçlarına nazaran, patlamalar meydana geldiğinde şimdi Ebeveyn karnında olan ve muhakkak bir mühlet sonra doğan çocuklarda, daha Ufak Baş yapısı, daha yavaş fizikî büyüme ve zihinsel mahzurlar tespit edildi. Halbuki bombalar esnasında gebe olmayan lakin daha sonra gebe kalan bayanların dünyaya getirdikleri çocuklarda, bu durum birebir ölçüde gözlemlenmedi.
Günümüzde nükleer silahlar daha öldürücü
Taktik nükleer silahlar ile stratejik nükleer silahlar ortasında da Fark yapılıyor.
Uzmanlar, yakındaki maksatlara karşı kullanılan taktik nükleer silahlarla muharebelerin, daha uzun orta gidebilen stratejik nükleer silahlarla ise savaşların kazanabileceğini söylüyorlar.
Hiroşima ve Nagazaki’de kullanılanlar, o periyot, savaşların kazanıldığı, stratejik silahlar olarak tanımlanıyordu.
Ancak Spaulding, Çağdaş nükleer cephaneliklerdeki silahların nihayet yıllarda Fazla geliştiğine dikkat çekti. Bugün taktik nükleer silah olarak sınıflandırılan bombaların, 2. Dünya Savaşı sırasında Hiroşima ve Nagazaki’de kullanılanlardan Fazla daha kuvvetli olduğunu söyleyen ilim insanı, “Bugün taktik nükleer silah denilenler, Hiroşima ve Nagazaki’deki bombalardan yaklaşık 80 kat daha güçlü” dedi.
İşte bu nedenle, geçmişteki örneklerden yola çıkarak, günümüzde bir nükleer silahın yol açabileceği tahribatın boyutunu tam manasıyla öngörebilmek Fazla güç. lakin geçmişteki örnekler bizler için düzgün birer gösterge.
Gıda arzındaki tahribat milyarların vefatına yol açabilir
Günümüzde, bir nükleer silahın kullanılmasının ne Cin sonuçlar doğurabileceğine ait birçok çalışma yürütülüyor.
Nature adlı mecmuada Ağustos ayından yayımlanan bir araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Araştırmacılar, Rusya ve ABD’nin stratejik nükleer silahlar kullanarak bir hafta sürecek bir nükleer savaşa girmeleri halinde bu savaşın, etrafa, nüfusa ve global Besin arzına mümkün tesirlerini mercek altına aldı.
Buna nazaran birinci etapta yaklaşık 360 milyon insan, nükleer silahlardan Dolayı hayatını kaybedebilir.
Araştırmacılar ayrıyeten bir haftalık bir nükleer savaşın, yol açacağı yangınlar nedeniyle Besin arzında da tahribata yol açacağını, bu nedenle beş milyardan Çok insanın iki Yıl boyunca yiyeceksiz kalacağını öngörüyor. Bu, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ına tekabül ediyor.
Uzmanlar, 2025 yılında Pakistan ve Hindistan ortasında bir hafta sürecek bir nükleer Cenk üzere öbür senaryoları da incelediler. Bu iki ülke, ABD ve Rusya’dan Fazla daha az nükleer silaha sahip. lakin buna Karşın uzmanlar 164 milyon insanın bu savaşta hayatını kaybedebileceğine, 2 milyar 500 milyondan Çok insanın da iki Yıl boyunca yiyecek Besin bulamayacağına işaret ediyor.
“Bir Sefer başlarsa, durdurma bahtı kalmaz”
ABD’deki Rutgers Üniversitesi’nden Profesör Meydan Robock, bu araştırmayı kaleme Meydan ilim insanlarından.
Robock daha evvelki araştırmalarında, Hiroşima ve Nagazaki’deki bombaların havaya yaydığı dumanın yaklaşık 0,5 teragram olduğu varsayımını paylaşmıştı.
Son araştırmada ise Rusya ile ABD ortasındaki bir nükleer savaşın havaya 150 teragram duman yayılmasına yol açabileceği, Hindistan ile Pakistan ortasındaki bir Cenk durumunda ise havaya yayılacak dumanın 16 ila 47 teragram ortasında olabileceği öngörüsünde bulundular.
DW’nin sorularını yanıtlayan Robock, makalenin stratejik silahların tesirine dayalı kestirimleri yansıttığını söylerken, “yani yalnızca Fazla uzaklardan gelenler” dedi.
“Herhangi bir nükleer silah kullanımı, NATO ile Rusya ortasında tam bir nükleer savaşa dönüşebilir, nükleer bir kışa yol açabilir” diyen Robock, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Askeri yetkililerle oynanan Cenk oyunlarının neredeyse tamamı, nükleer silahlar kullanıldığında bunun tam bir nükleer savaşa dönüşmesiyle sonuçlanıyor. Bir Sefer başladığında, bir nükleer savaşın durdurulabilmesi için Çok bir Talih yok. Panik, kaygı, iletişimsizlik ve yanlış bilgilendirme, kumandanların ellerindeki silahları kullanmasına yol açacaktır.”
Yorum Yok