Ordu’nun Altınordu ilçesinde, 2 günlük kız bebeğini öldürüp, fındık bahçesine gömdüğü savıyla tutuklanan Ebeveyn Bilge Çapa hakkında “altsoydan akrabayı taammüden öldürmek” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Karşıyaka Mahallesi’nde 12 Eylül 2022’de kız çocuk dünyaya getiren Bilge Çapa, bir müddet sonra bebeğin rutin denetimleri için aile hekimliğine Davet edildi.
Davet sonrası Çapa, polise giderek bebeği için kayıp ihbarında bulundu. Çalışma başlatan takımlar, bebeğe dair iz bulamayınca araştırmayı derinleştirdi. Gözaltına alınan Çapa, sorgusunda; bebeğini fındık bahçesine gömdüğünü itiraf etti. Bahçede arama yapan takımlar, 2 günlük olduğu belirlenen bir kız bebeğin cesedini buldu. Emniyetteki süreçlerinin akabinde Bilge Çapa, ‘kasten öldürme’ cürmünden tutuklandı.
“Bebeği öğrenince Fazla panik oldum”
Bilge Çapa tabirinde; kentte bir kafeteryada çalıştığı sırada 2021 yılı aralık ayı başlarında S.Ö. (34) ile tanıştığını, ortalarında duygusal bir yakınlık olduğunu belirtti.
Sevgili olduklarını ve S.Ö. ile cinsel birliktelik yaşadığını anlatan Çapa, “Hamileliğimin 18’inci haftası bittiğinde karnımın içinde hareketlenme olduğunu hissettim. Hamile olduğumdan şüphelenince Çarşamba Devlet Hastanesi Bayan Doğum Servisi’nden randevu aldım. Rastgele bir test yapılmadan tabip ultrason ile karnıma baktı. Ultrasonda bebeği görünce Fazla panik oldum.
Doktora durumu anlattım. Bebeği aldırmak isteyip, istemediğimi sordu. Mümkünse aldırmak istediğimi söyledim. Bebeğin 19’uncu haftanın içerisinde olduğunu, kürtaj yapılamayacağını, lakin 4 boyutlu ultrason sonrasında bir sıhhat sorunu çıkarsa; o Vakit yasal yollardan kürtaj yapılabileceğini söyledi. Denetimde bebeğin sağlıklı olduğu tespit edildi” dedi.
S.Ö.’nün evli olduğunu bilmediğini, bunu öğrendikten sonra tartışmalar yaşadıklarını ve ayrıldıklarını belirten Çapa, kendisine inanmayacağını düşünerek, S.Ö.’ye hamileliğini söylemediğini aktardı.
“Nefes almadığını ayrım ettim”
12 Eylül 2022’de rahatsızlanarak hastaneye gittiğini ve doğum yaptığını anlatan Çapa, “Normal doğum ile bebek dünyaya geldi. Bir kız çocuğum olduğunu öğrendim. Doğumdan sonra bir gece hastanede kaldıktan sonra 13 Eylül’de bebek ile hastaneden ayrıldım. Öğlen saatlerinde konuta geldim. Bir şeyler yemeye çalıştım. Bebeği emzirdim. Bu sırada bebek uyudu. Duşa girip çıktıktan sonra bebeği hafif halde yıkadım ve sonrasında emzirdim.
Köyde olan Ebeveyn ve babamın odasında bebek ile Bir arada uyudum. Doğumdan Dolayı çok yorgun olduğum için derin uykuya dalmışım. Bebek sol kolumda uyuyordu. Gece boyunca hiçbir biçimde ağlama sesi duymadım. 14 Eylül’de sabah uyandım. Bebek Yeniden sol kolumdaydı. Uyku esnasında galiba bebeği göğsüme yasladım. soluk almadığını ayrım ettim. Yüzüne dokunduğumda yüzü soğuktu. Yüzü sarı-mor bir renk almıştı.
Lohusa psikolojisi ile bebeği yatağın kenarına koydum. çok korktum ve panik oldum. Bebeğin öldüğünü anladığımda, yaşadığım panik ile tekrar battaniyesine sarıp, meskenin çatı kısmına götürdüm. Çatı katında boş çuvallar vardı. Dikkatli bakmadıkça görünmeyecek kapalı alana bebeği bıraktım. 2-3 gün sonra çıkıp, bebeğin çatıda olup olmadığını Denetim ettim. Dokunmadan uzaktan seyrettim” dedi.
Bir mühlet sonra çatı katından koku aldığını belirten Çapa, şunları anlattı:
“Bebeğin battaniyesinde Baş kısmında kan görünce Fazla korktum. 6 Ekim’de saat gece 01.30 sıralarında bebeği alıp, dışarı çıktım. Konutumuzun çapraz karşısındaki bahçeye arttan dolanıp girdim. Yağmur yağdığı için toprak yumuşaktı. Toprağı elim ile kazdım. Bebeği battaniyesi ile eştiğim çukura bıraktım. Üzerine toprak örtüp meskene gittim. Sabah Altınordu Polis Merkezi Amirliği’ne giderek bebeğin kayıp olduğu ihbarında bulundum. Sonrasında beni Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürdüler. İtirafta bulunarak olayı anlattım.” (DHA)
Yorum Yok