BBC’nin edindiği bilgiye nazaran, Irak’ta yüksek güvenlikli bir cezaevinde yabancı asıllı yüzlerce bayan 2 haftadır açlık grevinde. Bu bayanlar ortasında Türklerin de olduğu tez edildi. Dışişleri Bakanlığı ise Iraklı yetkililerden aldıkları bilgiye nazaran, Türklerin açlık grevini sürdürmediklerini kaydetti.
Murad Shishani ve Nick Sturdee‘nin haberine nazaran, başşehir Bağdat’taki Rusafa Cezaevi’nde açlık grevinde olan en az 400 bayan, mahpus cezalarını ve Mahpushane şartlarını protesto ediyor.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüyle ilişkilendirilerek karar giyen bu bayanlar adil yargılanmadıklarını savunuyor. Bayanlar, en az 15 Yıl mahpus cezasına çarptırılmış. Kimileri ise müebbet mahpus cezası almış. Bir kısmı ise idam cezasına çarptırılmış lakin cezalarının şimdi infaz edilmediği anlaşılıyor. Cezaevinde 100 civarında çocuğun da tutulduğu düşünülüyor.
BBC Arapça Servisi’ne gönderilen manzaralarda, taş tabanlarda hareketsiz yatan epey zayıf bayanlar görülüyor. Bayanların 24 Nisan’dan beri hiçbir şey yemediği düşünülüyor. BBC’ye, açlık grevinin başlangıcında bayanların günde yalnızca yarım bardak su tükettiği söylendi. Bayanlardan kimilerinin artık su da içmedikleri anlaşılıyor.
BBC’ye gönderilen imajlarda cezaevinde Ufak çocuklar da görülüyor. Birçoğunun hapishanenin içinde doğduğu bildirildi. IŞİD, Suriye ve Irak’ta halifelik kurmak için beş yılda binlerce kişiyi öldürdü ve köleleştirdi.
Kadınların ortasında Azerbaycan, Rusya, Suriye, Fransa, Almanya, Ukrayna ve ABD vatandaşlarının yanı Dizi Türklerin de olduğu bildiriliyor.
Dışişleri Bakanlığı ise BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Bağdat Rusafa Cezaevi’ndeki açlık grevine vatandaşlarımızın da katıldığının öğrenilmesi üzerine, Bağdat Büyükelçiliğimiz, Laf konusu vatandaşlarla ve ilgili ırak makamlarıyla temas etmiştir. Türk vatandaşlarının açlık grevini 27 Nisan 2023 tarihinde sonlandırdıkları Iraklı yetkililerden öğrenilmiştir” denildi.
Bağdat Büyükelçiliğinin, Irak’ta tutuklu bulunan Türkiye vatandaşları hakkında ırak makamlarıyla sistemli temas halinde oldukları kaydedildi. BBC Türkçe, Türklerin açlık grevine devam edip etmediğini Müstakil kaynaklardan teyit edemedi.
BBC’nin edindiği bir imajda, yalnızca gözlerini açıkta bırakan Siyah çarşaf giymiş 12 bayan Yan yana dizilmiş halde yer alıyor. Bayanlardan biri “hiçbir suça karışmadıklarını ve haklarında rastgele bir kanıt olmadığını” öne sürüyor ve şöyle devam ediyor:
“24 Nisan 2023 tarihinde açlık grevine başladığımızı ve Sonuç elde edene kadar devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Grevin getirmiş olacağı bütün zararın bedeli Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine aittir.”
Kadınlar görüntüde konut hanımı ve Ebeveyn olduklarını vurguluyor. Bir bayan, “Anneliğimizi Geri istiyoruz” yazılı kağıt tutuyor.
17 bayanın bulunduğu Öbür bir imgede Türkçe konuşan bir bayan, “Biz adaletsizce yargılanarak, 6 yıldır idam ve müebbet cezasıyla, hiçbir kanıt olmaksızın tutuklanan mazlum anneleriz” diyor.
Irak hükümeti BBC’nin açlık grevi ya da cezaevi şartları hakkındaki sorularını yanıtlamayı reddetti. ırak yetkilileri daha evvel, hatasız bireylerin ülkelerine dönmelerine yardım etmek istediğini söylemişti.
İzinsiz bulundurulan bir cep telefonuyla İzah yapan Rus bir bayan, zorla imzalatılan bir itiraf ve 10 dakikalık bir duruşmanın akabinde, 15 Yıl mahpus cezasına çarptırıldığını söyledi. Laf konusu kişi, itirafın Arapça olduğunu ve içerisinde Musul’da silah taşırken yakalandığının yazdığını, kendisinin Arapça bilmediğini kaydetti.
Kadın, kendisine yöneltilen suçlamayı reddediyor ve hür bırakılana kadar açlık grevine devam edeceğini söylüyor. BBC bayanın tezlerinin birçoklarını Müstakil kaynaklardan doğrulayamadı.
Rusafa Cezaevi’nde nihayet altı yılda 30’u çocuk en az 60 mahkumun öldüğü tez ediliyor. Bayanlardan biri, en nihayet ölen çocuğun üç yaşında olduğunu söyledi.
Cezaevi, Bağdat’ın doğusunda bulunuyor ve içerisinde terör iç Çeşitli kabahatlerden karar giyen bayanlar tutuluyor. Mahkumlar, bir hücrede 40 kişinin kaldığını, sık sık dayak ve insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını söylüyor.
Irak eşitlik Bakanlığı, Nisan 2022’de cezaevinden “ses kaydı sızdırıldığı” gerekçesiyle cezaevi müdürünün misyondan alındığını açıklamıştı. Bakanlık, cezaevinde kapasitesinin dört kat üzerinde şahıs tutulduğunu da kabul etmişti.
Irak eşitlik sistemi, yargılamaların adil olmadığı ve istismarın yaygın olduğu münasebetleriyle uzun müddettir eleştiriliyor.
Uluslararası Af Örgütü’ne nazaran, IŞİD temaslı yargılamalarda, “işkenceyle alınmış itiraflara dayanan mahkumiyetlerin ardından” uzun mahpus ve idam cezaları veriliyor.
Irak Meclisi İnsan Hakları Komitesi yakın Vakit Evvel yetkililere IŞİD ile ilişkili yabancı mahkumların ülkelerine gönderilmeleri sürecini hızlandırma daveti yapmıştı.
2017’de IŞİD’in hezimete uğratılmasının akabinde örgütün on binlerce eski üyesi tutuklandı. Erkeklerin birçoklarının süratle idam edildiği, binlerce bayan ve çocuğun ise gözaltına alındığı argüman ediliyor. Bu şahısların kimileri ülkelerine Geri gönderildi lakin birçoğu Suriye ve ırak hapishanelerinde kaldı.
Bazı bayanlar isteyerek IŞİD’e katıldıklarını ve böylelikle ekseriyetle cürümlerine ortak olduklarını kabul ederken, başkaları kandırıldıklarını yahut katılmaya zorlandıklarını öne sürüyor. Kimileri, savaşçılarla evlenmeye zorlandıklarını ve reddederlerse mevtle tehdit edildiklerini söylüyor.
En bilinenlerinden biri, 2015 yılında öğrenciyken Suriye’ye giden İngiliz Şamima Begüm. Hala Suriye’nin kuzeyinde gözaltındakilerin tutulduğu bir kampta kalıyor. IŞİD ile ilişkilendirilen bayanların savlarını doğrulamak çoklukla Fazla sıkıntı.
Yorum Yok