Ayşe Sayın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini, CHP adayı Ekrem İmamoğlu‘na karşı 9 puan farkla kaybeden AKP’de, kaybın nedenleri parti yetkili şuralarında da masaya yatırıldı.
AKP’de 23 Haziran’daki büyük oy kaybında, “ortak akılla değil, ferdî, günlük taktiklerle seçim sürecinin götürülmesi, İmamoğlu’nun prestijine yönelik yanlış telaffuzlar, Abdullah Öcalan mektubu ile seçmen tercihini değiştirmeye” dönük ataklar en başat etkenler olarak görülüyor.
‘Kokpit’e girmiş çocuk gibi’
Yapılan bir diğer tenkit ise dağınık bir seçim kampanyası yürütülmesi.
Seçimi kazanabilmek için birbirinden bağımsız ve kimi vakit çelişen enstrümanların devreye sokulduğununu belirten kimi parti yöneticileri, bu uyumsuzluğun “arıza”ya yol açtığını belirtiyorlar.
Örneğin bir parti yöneticisi, bir köşe müellifinden alıntı yaparak, “Kampanya sürecindeki durumu şuna benzetmek mümkün, hani bir çocuk uçakta kokpite dalar da, bütün tuşlara birden basar ya ve her şey birbirine karışır ya, bizde de İstanbul seçimine giderken bu türlü bir durum yaşandı ve sonuçta seçmen bize yaşanan karmaşanın faturasını kesti” değerlendirmesinde bulundu.
Abdullah Öcalan’ın, “tarafsızlık çağrısı” içeren mektubunun Anadolu Ajansı, kardeşi Osman Öcalan’ın TRT ekranlarına çıkarılması da “basılan yanlış tuşlar” olarak gösteriliyor.
“Adalet duygusu zedelendi”
AKP’de yapılan iç değerlendirmelerde, seçimlerin yenilenmesi kararının her ne kadar YSK eliyle, yani “hukuki” bir karar olarak görünse de vatandaş nezdinde bu durumun “adaletsizlik” olarak görüldüğü yorumu yapılıyor.
Bazı milletvekilleri, “İstanbul seçimlerinin iptal edilmesini halk adil bulmadı, bu iptali kabul etmedi ve mağdur olarak gördüğü İmamoğlu’na daha güçlü takviye verdi” yorumunu yapıyorlar.
Ekrem İmamoğlu’na VİP’ten geçişine müsaade verilmemesiyle başlayan tartışmada, Erdoğan’ın, mahkeme kararıyla belediye başkanlığının düşeceği iletisini vermesi de strateji kusuru olarak görülüyor.
Örneğin bir AKP milletvekili, “Halk VİP’ten kimlerin geçtiğini biliyor. İstanbul’da en argümanlı adaya müsaade verilmemesini engelleme olarak gördü ve İmamoğlu’nun mağdur edildiğini düşünüp, bu kere ezici bir çoğunlukla iradesini ortaya koydu” yorumunu yaptı.
Politika şuralarına ve sisteme “çift başlılık” eleştirisi
AKP içinde en değerli tenkit mevzularından birisi de yeni hükümet sistemi nedeniyle, TBMM ile cumhurbaşkanlığı, yani yürütme ortasındaki bağın kopması.
Yurttaşların, bakanlıklara ulaşamadığı için tahlil adresi olarak TBMM’yi gördüğünü, lakin milletvekillerinin de bakanlara ulaşamadığından yakınan parti yöneticileri, yasama ile yürütme ortasında bağlantı sağlayacak yeni bir düzenek kurulmasını talep ediyor.
Özellikle Askerlik yasası örneğinde olduğu üzere, teklifi hazırlamakla vazifeli olan TBMM üyelerinden evvel bakanların açıklama yapması ve bir manada milletvekillerinin “el kaldırıp indiren” bir statüye indirgenmesi de milletvekillerinin en çok yakındığı hususlardan.
Erdoğan’a da iletilen bu yakınmalar üzerine TBMM’de “nöbetçi bakan” uygulamasına geçilmesi kararlaştırıldı.
Bir öbür tenkit konusu da Cumhurbaşkanlığı’nca oluşturulan “politika” heyetleri oldu.
Erdoğan başkanlığında yapılan MKYK toplantısında da, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin maksatlarından birisinin de “çift başlılığın engellenmesi” olduğunu anımsatan birtakım parti yöneticileri, “Bir yanda Bakanlar Heyeti, başka yanda siyaset konseyleri var, bu çift başlılık yaratıyor” eleştirisini yönelttiler.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay‘ın başkanlığında yeni sistemde yapılacak revizyonlara ait yapılacak çalışmalarda bu tenkitler de dikkate alınacağı söz ediliyor.
Kabineye siyasetçi kökenli bakan
AKP’de, Erdoğan’ın başta İstanbul vilayet idaresi olmak üzere, hem kabinede hem de partisinin MYK’sı ve küme idaresinde de değişiklik yapması bekleniyor.
Ancak, bunun zamanlaması konusunda telâşlı olmayacağı, seçim sonrası anket ve saha çalışmalarının görülmesinden sonra düğmeye basacağı belirtiliyor.
Parti kümesinde, siyasetçi olmayan bakanların, halkla ve siyasetçilerle diyalog kurmadığı, seçmenle parti bağının kopmasındaki en değerli nedenlerden birinin de bu durum olduğuna vurgu yapılıyor.
İşte bu durum dikkate alınarak, mümkün bir kabine revizyonunda, mevcut milletvekillerinden ya da daha evvel AKP’de milletvekilliği yapmış isimlerin kabineye alınması gerektiği söz ediliyor.
Anayasa gereği, milletvekillerinin bakan olması için parlamento üyeliğinden istifa etmesi gerekiyor.
Erdoğan’ın tenkit ve teklifleri dinledikten sonra bir kaç ismi milletvekilliğinden istifa ettirerek kabineye alabileceği konuşuluyor.
Bu isimler ortasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Lider adayı olan Binali Yıldırım‘ın da ismi geçiyor. Yıldırım’ın, harikulâde kongreye gidilip MKYK’nın değişmesi halinde Genel Başkanvekili ya da cumhurbaşkanı yardımcılığına da getirilebileceği konuşuluyor.
Seçim sonrası “hatalar” anketler belirlenecek
Erdoğan’ın başkanlığında toplanan MYK’de ve partili kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmelerde, nerelerde yanılgılar yapıldığı ve seçimin neden bu kadar büyük farkla kaybedildiği masaya yatırıldı.
İstanbul seçimleri ile ilgili “Hiçbir şey olmadıysa bile kesin bir şey oldu” diyerek, seçim iptali sürecinde öne çıkan isimlerden Genel Lider Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, 23 Haziran seçimlerindeki oy artış ve azalışları ile ilgili ilçe ilçe ve seçmen eğilimlerine dönük tahlilleri içeren bir sunum yaptı.
Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda, nerelerde kusur yapıldığının şahsen saha tahlilleri ile belirlenmesi için “seçim sonrası kamuoyu anketi” yapılması kararlaştırıldı.
“Gönül köprüsünü yıkan şahsım da olsa…”
Erdoğan’ın kurmayları ile yaptığı toplantılarda, İstanbul’da belediye başkanlığını kaybetmelerinin “İstanbul’u kaybettikleri manasına gelmediği”, ilçe belediyeleri, münasebetiyle büyükşehir belediye Meclis’inde çoğunlukta oldukları ve bir manada istikrar denetleme misyonunun kendilerinde olduğu vurgusu yaptığı öğrenildi.
İstanbul’da seçmenin verdiği dersi aldıklarını, bu hususta vatandaşları suçlamadan sorumluluklarının gereğini yapacağını kaydeden Erdoğan’ın, “Gönül köprüsünü yıkan kimse, sorumluluk şahsen şahsımda da olsa, Bakanlar Heyeti, MYK, ilçe liderleri nezdinde de olsa bütün önlemleri alacağız” iletisi verdiği bildirildi.
Yorum Yok