AKP genel reis Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Suriye problemiyle ilgili bu olağanlaşma, önderler görüşmesi etabına gelmeye yakın gözüküyoruz şu anda. O etap da tamamlandıktan sonra mültecilerin dönmesiyle ilgili düzenekler da daha süratli işleyecektir.” dedi.
AKP’nin Adana Milletvekili adayı Çelik, CNN Türk’te gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Çelik, “Seçim sonrasında Meillt İttifakı kazanırsa nasıl bir süreç olacak? Türkiye’nin kazanımlarında bir Geri adım Laf konusu olur mu? mesela HDP’nin maksadı Suriye’deki askeri operasyonların bitirilmesi. Şayet millet İttifakı kazanırsa bu türlü bir süreç olur mu? HDP’nin de dayanağı göz önüne alınırsa Türk askeri Suriye’den çekilir mi?” sorusu üzerine, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birinci çeşitte seçim galibiyetini ilan edeceğini, bu türlü bir tabloyla karşı karşıya kalmayacaklarını söyledi.
Muhalefetin “İşbaşına gelir gelmez Amerika ile Çabucak ilgileri düzelteceğiz.” dediğini aktaran Çelik, şöyle konuştu:
“Bu ilgileri düzelteceğiz’ dediklerinde, bir ‘Suriye’de terör örgütlerine karşı operasyon yapmayacaksınız’. Bunu söyleyecekler. Zati HDP ile CHP’nin tezkereye karşı çıktığı Vakit biz bunu Anlatım ettik. İkincisi Mavi Vatan’da Yunanistan’ın tezlerine karşıt bir adım atmayacaklardır. Türkiye’nin hak ve menfaatleri lehine bir adım atmayacaklardır. Bunlarla ilgili karinelerimiz de var. Yani ön ipuçlarımız da var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hariç siyasetten Mesul danışmanı ya da genel reis yardımcısı ‘Mavi vatan demeyelim. Bu bizi Batılının gözünde güç duruma düşürür. Maksimalist davranıyor üzere oluyoruz’ dedi. Suriye konusunda uzun vakittir söylüyor aslında. Amerikalılar söylüyor, başkaları söylüyor, ‘Burada operasyon yapmayın’. Niçin yapmayacağız? İşte bu YPG/PYD yani Suriye PKK’sı ‘DEAŞ’la çaba ediyor. Siz onunla ona operasyon yaptığınız Vakit bizim çabamız ziyan görüyor.’ diyor. Biz de diyoruz ki hayır bu, PKK’nın Suriye koludur. Biz buna karşı gayret ederiz. Münasebetiyle aslında düzelteceğiz dediklerinde önlerine istikbal hususlar bu. Bilhassa de şimdiye kadarki beyanları bunu gösterdi. Burada Fazla net bir durum var. Bu bir teslimiyet siyasetidir. Türkiye’nin hak ve menfaatlerini savunmaz. Önlerine istikbal şey birinci olarak budur.”
“Türk askeri Suriye’den çekilir mi bu durumda?” sorusuna Çelik, şöyle karşılık verdi:
“Nasıl çekilecek? Siyasi olarak diyelim ki bunların dediği oldu, çekildi. İki gün sonra, bunların başıyla gidilirse bu sefer Suriye topraklarının içinde durdurduğunuz terörü Adana’da, Gaziantep’te, Kilis’te karşılamak zorunda kalırsınız. Bu türlü bir şey olur mu? Niçin bu 30 kilometre derinlikten bahsettik biz? Sonumuza Fazla yakın yerden top atışı yapıyorlardı, ellerindeki silahlarla atış yapıyorlardı. Bizim topraklarımızın içine düşüyordu. O Vakit birinci ileti olarak ’30 kilometre derinlik temizlenecek’ dedi Cumhurbaşkanı’mız. İnançlı bir Meydan oluşturuldu orada. Şayet o olmasaydı vilayetlerimiz terör örgütünün elindeki silahların menzili içerisinde kalıyordu. Hatta hududumuzun tabanına terör örgütleri bayrak ismi altında paçavra asmaya başlamıştı sonumuza yakın bölgelere. Yani münasebetiyle burada terörle gayret konusunda Baş karışıklığıyla, Üzücü niyetin karıştığı birtakım telaffuzlar geliyor karşımızdaki ittifaktan önümüze. Sonuç olarak Türkiye, terörle gayretinden vazgeçmez. lakin bunların yapmaya çalıştığı şey siyasal alanı Yeniden birtakım kaoslara, krizlere teslim etmek manasına gelir.”
Moskova’daki Suriye bahisli toplantı
Çelik, Rusya’nın başşehri Moskova’da, Suriye bahisli dörtlü dışişleri bakanları toplantısı anımsatılarak, “Türkiye’nin Özellikle sığınmacılar konusunda beklentileri yüksek. O toplantıdan bir Sonuç Menfaat mı bununla alakalı?” sorusuna, bu durumun kademeli olduğunu belirtti.
Kendisinin Avrupa Birliği Bakanlığı vaktinde da Avrupalılara göçmenlerin Daimi Türkiye’de kalmayacaklarını söylediklerini aktaran Çelik, şöyle devam etti:
“Türkiye bir göçmen kapı değildir. Burada vefattan kaçan insanları mevtten kurtaran insani bir Güç olarak Türkiye bu sorumluluğunu yerine getirdi. ancak gelinen noktada Suriye ile olağanlaşma sağlandıkça bu insanların can güvenliği garanti edildikçe bunların Suriye’ye dönüş süreçleri daha da hızlanacak. Zati Değerli bir ölçüde dönüş sağlanmış durumda. Kendi topraklarına dönüyorlar. lakin oralarda durum istikrarlı hale gelmeye başladıkça bu da olacak.”
Çelik, nihayet 1 Yıl içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde inisiyatif alınarak Aka bir paradigma değişiminin ortaya koyulduğunu, Mısır ile olağanlaşmanın devam ettiğini, Birleşik Arap Emirlikleri ile ilerlediğini, Suudi Arabistan ile olan kimi problemlerin aşıldığını anlatarak, “Suriye problemiyle ilgili bu olağanlaşma, önderler görüşmesi etabına gelmeye yakın gözüküyoruz şu anda. O kademe da tamamlandıktan sonra mültecilerin dönmesiyle ilgili düzenekler da daha süratli işleyecektir.” dedi.
“Türkiye’nin bir göç ve göçmen siyaseti vardır”
Çelik, “Sığınmacıların inançlı bir formda dönmeleriyle alakalı nasıl planlar var?” sorusuna şöyle karşılık verdi:
“Normalleşme süreciyle Bir arada onurlu ve istekli dönüşle ilgili… İnsanları kamyonlara doldurup mevte gönderecek halde bir davranış asla Laf konusu olamaz ancak nihayetinde göçmenlerine burada Daimi kalması üzere bir siyaset da benimsemez. Türkiye’nin bir göç ve göçmen siyaseti vardır, bu dengeli bir biçimde işletilmektedir. Türkiye insanlık önünde Çehre akıyla mevtten kaçan insanlara tarih boyunca olduğu üzere kucak açmış. Bunların can güvenliği sağlandıkça olağanlaşmaya bağlıdır bu normalleşmeyle Bir arada sağlanacak ki olağanlaşma devam ediyor. Bu insanların da onurlu ve istekli dönüşü hızlanacaktır esasen. “
Çelik, soru üzerine, batı basınında Türkiye’deki seçim sonuçlarına ait değerlendirmelerin Batı’nın çıkarlarına nazaran yapıldığının altını çizerek, bu değerlendirmelerde tarafsız gazetecilik ve objektiflik olmadığını Anlatım etti.
“Bu bir ‘eş başkanlık’ modelidir”
Çelik, millet İttifakı’ndaki partilerin genel liderlerinin cumhurbaşkanı yardımcısı olacağının açıklanmasıyla ilgili soruya, bunun “istikrarsızlaştırıcı” olduğunu aktardı.
“Bu, Türkiye’yi krize sokacak bir modeldir.” diyen Çelik, şunları kaydetti:
“Bakın biz bunu yaşadık. Geçmişteki vesayet devirleri, istikrarsızlık periyotları. Bu sürecin her etabının nasıl aşıldığını biliyoruz. 20 Yıl siyasi deneyimimiz var. Bu bir ‘eş başkanlık’ modelidir. Hatta bir ‘eş cumhurbaşkanlığı’ modelidir. Buradan bir devlet hayatına dönük bir güzellik, bir katkı çıkmaz. Bu devlet içinde bir devlet düzeneğidir. Bu bir Enlem yapıdır, bu bahsettikleri şey. Bunun devlet hayatı içinde, anayasal sistemde bir yeri yok ki bahsettikleri şeyin. Anayasal düzey bu türlü bir düzenek öngörmemiş ki. Bu, devlet içinde devlet sistemi.” (AA)
Yorum Yok