AKP genel reis Yardımcısı Hayati Yazıcı, başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifine ait olarak, “Biz gücümüz kadar Amel yapmakla yükümlüyüz. Milletin bize verdiği güçle bu kadar yapmış olabileceğiz. şayet kabul edilmezse bunu millete taşırız” dedi.
Yazıcı, Habertürk TV canlı yayınında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Yazıcı, “Muhalefet, iktidara yönelik, daha Çok Milletvekili çıkarmak için seçim kanununda düzenleme yaptığı tarafında tenkitte bulunuyor. Seçim mevzuatının hedefinin vatandaşın seçme hakkını istediği biçimde kullanması ve oyunun istediği halde sonuç vermesini sağlamak. 2018’deki Anayasa değişikliğinden sonra partilerin ittifak kurabileceklerine ait düzenleme yapıldı” dedi. Yazıcı, ittifakı oluşturan partilerin seçim bölgesinde elde ettikleri Milletvekili çıkarmaya yetmeyen oylarının bir torbada toparlandığını ve D’Hondt uygulaması yapıldığını Anlatım etti.
Bu uygulamanın, vatandaşın iradesinde sapma meydana getirdiğini söyleyen Yazıcı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Vatandaş oyunu hangi partiye veriyorsa o partinin hanesine yazılacak. O parti aldığı oyla hangi seçim etrafının hesaplaması yapılıyorsa o seçim etrafında D’Hondt uygulamasına girecek. Bu düzenlemeyi getirdik. Burada demokratik kurallara muhalif bir durum yok. Muhalefetin itirazı, ittifakı oluşturan partilerin oyları bir torbada toparlansın ve o torbadaki oyların sayımı D’Hondt uygulaması hesaplamasında dikkate alınsın istikametinde. Biz dedik ki siyasi partiler niçin var? Farklı görüşleri, farklı programları var. İttifakların bir ortak maksatları olur. Buna İmkan veriyoruz. İttifakları cazip hale getirmek için de Türkiye’de yüzde 10 olan barajı yüzde 7’ye indirdik. İttifakı oluşturan partilerin baraj hesabı 2018’de de öyleydi, bugün de değişmedi. İttifakın toplamı barajı aşmışsa o partiler de barajı aşmış sayılıyor. Yalnızca oy hesaplamasına Dizi geldiğinde ittifak içindeki her parti kendi oyuyla sahneye çıkıyor. Yani er meydanına, milletin önüne kendisi çıkıyor. O takviyeye nazaran yapılacak hesaplamayla Milletvekili dağılımı oluyor.”
Yazıcı, “Baraj neden yüzde 7 olarak belirlendi?” sorusuna, “Ülkemizin farklı özellikleri Mevcut süreçler prestijiyle. Barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürme suretiyle bu alanda bir rahatlama hedefledik” yanıtını verdi.
“Dini inancın gereği başını örttüğü için bu düzenlemeye gerek görülüyor”
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifinde muhalefetin tekliflerinin kabul edilmemesi ve Düzgün Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta‘nın teklifin genel Kurul’dan geçmeyeceğine yönelik kelamları sorulan Yazıcı, başörtüsünün din ve vicdan özgürlüğünün uzantısı olduğunu söyledi. Hak ve özgürlüklerin katalog olarak Tüm demokratik ülkelerde anayasalarda yer aldığı gerekçesiyle başörtüsü konusunu da Anayasa ile düzenlemek istediklerini söyleyen Yazıcı, şunları söyledi:
“Başörtüsü ve aile yapısıyla ilgili bir iki unsurdan oluşan Teklif hazırladık, getirdik Meclis’e. Bu Meclis çok vakittir iktidar ve muhalefetiyle Birlikte bir düzenleme yapabilmiş değil. Tüm bu karmaşalı ortama ve keskin siyasi rekabete Karşın birliktelik sağlamayı Dilek ettik lakin kabul görmedi. Teklifimizle alakalı değişiklik önergesi verdiler. Düzenlemede ‘Dini inancı sebebiyle başını örter’ tabiri var. Dini inanç tabirinin buradan çıkarılmasını istediler. Dini inancın gereği başını örttüğü için bu düzenlemeye gerek görülüyor. Vatandaş bunu bu türlü Anlatım ediyor. Bu Anlatım kabul görüyor olmasa bu alana ait hiçbir düzenleme yapmaya gerek yok ki. Devlet çalıştıracağı vatandaşlarına kılık, kıyafete ait kurallar koyabilir. lakin inanç, hak ve özgürlük alanları olunca bu alanları sınırlayamazsın. Muhalefet partileri, Anayasa değişikliği teklifimizi büsbütün başkalaştıracak, varoluş sebebini ortadan kaldıracak bir değişiklik teklifiyle geldikleri için partimiz tarafından kabul görmedi. Getirecekleri Teklif sorunu başkalaştırıyor, bağlamından kopartan bir teklif. Başörtüsü sıkıntısını çözmüyor, başkalaştırıyordu.”
“Genel Kurul’da oylama gizli yapılacak”
Yazıcı, dini inancı gereği başını örtmenin anayasal garantiye kavuşturulmasının laikliğe karşıt halde yorumlanabileceğini zannetmediğini, bu türlü bir niyete sahip olmadığını Anlatım etti. Anayasa değişikliği teklifini Meclis’e taşıyacaklarına dikkati çeken Yazıcı, “Genel Kurul’da oylama gizli yapılacak. Milletvekilleri vicdanlarına danışarak bunun Türkiye için yanlışsız olup olmadığını, gerekip gerekmediğini, demokrasi çıtasının yükselmesi bakımından sağlayacağı faktörleri dikkate almak suretiyle oy verecek yahut vermeyecek. Biz gücümüz kadar Amel yapmakla yükümlüyüz. Milletin bize verdiği güçle bu kadar yapmış olabileceğiz. şayet kabul edilmezse bunu millete taşırız” dedi.
“Bize siyasi katkısının olması ötesinde Türkiye için doğrudur yaptığımız”
Hayati Yazıcı, “Seçime başörtüsü tartışması ile mi gideceğiz?” sorusu üzerine, “İster istemez bu münakaşa bahislerinden biri olur. Yaşanmış süreçler tartışılır. Kampanya platformlarında tartışılır. Yaptığımızın yanlışsız olduğuna inanıyoruz. Bize siyasi katkısının olması ötesinde Türkiye için doğrudur yaptığımız” diye konuştu.
“Ben ve Binali Beyefendi üç Devre kuralına takılmıyoruz”
AK Parti tüzüğünde yer Meydan “üç dönem” kuralına ait bu seçim periyodunda nasıl bir uygulama yapılacağı sorulan Yazıcı, bu kurala takılan 50 küsur dolayında arkadaşlarının olduğunu aktardı.
AKP genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve kendisinin bu tüzük kuralına takıldıkları tarafında haberlerin yer aldığını söyleyen Yazıcı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ben ve Binali Beyefendi bu kurala takılmıyoruz. Tüzüğümüze nazaran üç Devre peş peşe Milletvekili olamaz. Ara verdikten sonra tekrar Namzet olabilir. Biz Ara vermişiz. kural Değerli lakin partimizin siyaseti, Örgüt yapımız, Siyaset usulümüz prestijiyle bu bahiste Fazla dogmatik bir katılığımız yok. genel liderimizin başkanlığında bunlar pahalandırılacak. temel olan partinin daha başarılı olmasını hedeflemek. temel olan partinin çıkarlarını, hasebiyle ülkemizin çıkarlarını öncelemek suretiyle bu süreçleri, kararları oluşturmaktır.”
“AYM’nin uygulamalarında kimi taşkın formda kararlar verdiği tarafında duyumlar var, tenkitler var, bakışlar var”
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ferdi müracaatlarda aldığı kararlarla yetkisini aştığı istikametindeki tartışmalara ait değerlendirmesi sorulan Yazıcı, şunları kaydetti:
“AMY’ye kişisel müracaat hakkının getirilmiş olması Fazla kıymetlidir Türkiye açısından. Bu uygulama hem insanlarımızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmelerini azaltmış hem de kurumların süreçleri daha dikkatli yönetmelerine vesile olmuştur. AYM’nin uygulamalarında kimi taşkın biçimde kararlar verdiği istikametinde duyumlar var, tenkitler var, bakışlar var. Biz de bunu kimi görüyoruz. Yasal bir düzenleme gerekiyorsa oturup konuşalım, çerçeveyi çizelim. Bu kurumların bu türlü görünür haldeki tartışmalarını sağlıklı bulmuyorum. Gerekirse sempozyum yapmak, bilimsel katkıları da iç etmek suretiyle tahlil ederek varsa meseleleri tasfiye etmeliyiz.” (AA)
Yorum Yok