İyi Parti genel Lideri Meral Akşener, partisinin Küme toplantısında konuşuyor.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Yarın 10 Kasım. Aka Türk Milleti, Ata’sını bir Kez daha, çok, lakin Fazla özleyecek. Bizler, bu hasretimize, bir de Ant ekleyeceğiz. Diyeceğiz ki; “Büyük Atatürk; Açtığın yolda, gösterdiğin gayeye, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.” Rabbim, O’nu rahmetiyle kucaklasın. Peygamber Efendimize komşu eylesin. Ruhu şad, yeri Cennet olsun.
Cumhuriyetimizin, 100’üncü yaşından gün aldığı bugünlerde, Biricik bir evladımız, okula aç gidiyorsa, Biricik bir anne, bu yüzden gözyaşı döküyorsa, Biricik bir babanın boynu, bükülüyorsa; ve bu kahreden tabloya Karşın iktidar sahipleri saraylarında şatafat içinde yaşamaya, borazanları ekranlarda, gazetelerde palavralar söylemeye, işe yaramaz danışmanları 5 maaş 10 maaş alıp keyif sürmeye, beşli çeteleri de haramla semirmeye devam ediyorsa işte orada durup, düşünmemiz gerekiyor.”
“İktidardakilerin tersine ülkemizin içinde bulunduğu tablonun karşısında üç maymunu oynayamayız”
“20’nci yılını tamamlayan, Beyaz Parti iktidarı artık giderayak milletimizi hor görmeye başladı. Konutuna ekmek götüremeyenlerden şükretmelerini istediler. Elektrik faturasını ödeyemeyenlerden tasarruf etmelerini istediler. Çocuğuna harçlık veremediği için dertlenenlerden sabretmelerini istediler. Pekala kendileri ne yaptılar? Beceriksizliklerine kurban ettikleri iktisat yüzünden Sebep oldukları ağır sonuçlarla bile yürek edip yüzleşemediler. Her 3 çocuğumuzdan 1’inin yoksullukla ve yoksunlukla çaba ettiğini görmezden geldiler. Okullarına aç giden çocuklarımız varken, kendi vicdanlarının sesini bile, duymazdan geldiler.
Biz YETERLİ Parti olarak, iktidardakilerin bilakis ülkemizin içinde bulunduğu bu tablonun karşısında üç maymunu oynayamayız. Her şeyden evvel, çocuklarımızı derinden etkileyen, Üzüntü gerçeklerin karşısında susamayız. Yaşananlara seyirci kalamayız.
İyi Parti’nin “çocuklara bir öğün yemek” teklifinin reddedilmesine reaksiyon: Yuh olsun, yazıklar olsun!
Nitekim, tam olarak bu yüzden geçtiğimiz günlerde Ankara milletvekilimiz Durmuş Yılmaz ile Erzurum milletvekilimiz Naci Cinisli Beyefendiler Plan ve Bütçe Komitesi Başkanlığına GÜZEL Parti olarak bir teklifimizi sundular. Bu Teklif İlkokul, Rüştiye ve lisede okuyan, 16 milyon öğrencimize hiç değilse günde 1 öğün yemeğin okullarda, fiyatsız olarak verilmesinin teklifiydi. Zira Vilayet il, ilçe ilçe, sokak sokak gezdiğimiz memleketimizde; çocuğunu okula kahvaltısız göndermek zorunda kalan annelerimizin feryadını dinledik. İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın karınları doysun, zihinleri Aleni olsun, eğitimlerinin önünde hiçbir Mani kalmasın diye bir Teklif sunduk. Bu sayede ailelerin üzerindeki yük de bir nebze olsun hafiflesin istedik. Pekala Cumhur İttifakı ne yaptı? Her zamanki üzere, Tekrar teklifimizi reddetti. Oysa 16 milyon öğrencimiz için talep ettiğimiz ölçü, Talebe başına yaklaşık 22 lira, yani 1 dolardan biraz daha fazlaydı. Yani bu iktidar bizim çocuklarımıza 1 doları bile Fazla gördü! Aile dostu Hariri’nin cebine, 24 milyar lira koydu. fakat bizim çocuklarımıza 1 doları Fazla gördü! Yuh olsun, yazıklar olsun!
Biz tercihimizi her Vakit milletimizden yana, çocuklarımızdan yana kullanacağız. Zira biz açlıktan karnına taş bağlarken Yine de yetimleri doyurmaya efor eden, Hazreti Muhammed Efendimiz’in ümmetiyiz. İşte bu yüzden, milletimizin her bir ferdine, kelamımız olsun ki; biz, milleti açlığa mahkûm edip, kendimizi zenginleştirmeye değil; ülkemizi zenginleştirip, refahı da, adil bir biçimde bölüştürmeye geliyoruz.”
“Sefalet endeksinde tarih yazdık ve birinci olduk”
“Geçtiğimiz hafta açıklanan sefalet endeksinde Türkiye 93.3 puanla, en yakın takipçisi Arjantin’e ayrım atarak birinci oldu. Rezalete bakar mısınız? Sefalet endeksinde tarih yazdık ve birinci olduk. Bu sayede İkinci Dünya Savaşı’nın en kuvvetli vakitlerinden bile daha Kötü bir durumda olduğumuz ortaya çıktı.
Erdoğan’a: Bu arkadaşla tıpkı kainatta, hatta tıpkı uzay-zaman düzleminde bile yaşamıyoruz
Ancak biliyorsunuz; Bay Kriz’e nazaran, bunlar aslında, güzel günlerimizmiş… Ülkemizde, parlamenter demokrasi olduğu vakitlerde daha Üzücü durumdaymışız. O devirlerde, Türkiye’de istikrar yokmuş. Ve bakın, burası Fazla kıymetli, iktisat müflis durumdaymış. Yani iflas bayrağını çekmişiz. Vah vah, görüyor musunuz? Bakın, şimdiye kadar daima şüpheleniyordum lakin artık bu sözlerle büsbütün emin oldum ki biz bu arkadaşla birebir ülkede yaşamıyoruz. Hatta biz onunla tıpkı kozmosta, birebir uzay-zaman düzleminde bile yaşamıyoruz. Çünkü artık, gerçeklik algısını, büsbütün kaybetmiş durumda. Âdeta Enlem bir cihanda yaşıyor. Buradan kendisine seslenmek istiyorum. Sayın Erdoğan bu Enlem cihana sığınarak; ülkemizi düşürdüğün durumdan da milletimizin hayatında Sebep olduğun, Sıkıntı gerçeklerden de daha Çok kaçamazsın. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi denilen bu ucube sistemin neden olduğu yıkımı daha Çok gizleyemezsin. Kürsülerden palavralarla, dolanlarla nutuklar atarak milletimizi daha Çok oyalayamazsın.
Ayrıntılar gelecek…
Yorum Yok