Cumartesi Anneleri: İsmail Şahin’e ne oldu?

“Yaşam hakkı, Tüm hak ve özgürlüklerin varlığı için ön şarttır ve bir hukuk devletinin her şartta korumak zorunda olduğu Temel bir haktır. Ömür hakkının devlet eli ile ve diğerleri tarafından ihlal edilmesinin önlenmesini içerir biçimde devletin olumlu ve negatif yükümlülükleri Laf mevzusudur. Ömür hakkı ihlali gerçekleştiğinde, devlet olayı tam manasıyla açıklığa kavuşturmak, sorumluları belirleyip yargılamak ve cezalandırmakla yükümlüdür.

Yaşam hakkı ihlali savları karşısında ihlali çevreleyen bütün şartları ortaya çıkarmak, ihlalden Mesul tutulabilecek şahıs ve kuruluşları tespit etmek, sorumluları cezalandırmak savcıların ve mahkemelerinin vazifesidir. Bu vazifenin layıkıyla yerine getirilmemesi devletin Ömür hakkı ihlalindeki sorumluluğuna işaret eder.

930 haftadır bu topraklardaki Ömür hakkı ihlallerinin nihayet bulması için devletin ilgili organlarını vazifeye çağırıyoruz.

930 haftadır hak ihlaline maruz kalanların ve bu ihlallere tanıklık eden toplumun, yaşananların tekrarlanmayacağına dair teminata hakları olduğunu söylüyoruz.

930. haftamızda, ailesinin bütün teşebbüsleri ilgili kurumlarca karşılıksız bırakılan İsmail Şahin evrakını kamuoyu ile paylaşıyoruz.

36 yaşındaki iki çocuk babası İsmail Şahin, Beyoğlu Belediyesi’nde Amele olarak çalışıyordu. DİSK genel İş üyesiydi. 18 Ocak 1996 günü sabah saat 06.30’da misyon yaptığı 34 ATZ 59 plakalı paklık aracında Amel başı yaptı.

Aile Beyoğlu Belediyesi’ne başvurdu. İsmail Şahin’in mesai saatleri içerisinde kaybolduğunu ve bundan patron olarak Mesul olduklarını söyleyerek olayı araştırmalarını istedi. Beyoğlu güvenlik Müdürlüğü’ne kayıp başvurusu yaptı. Savcılığa kabahat duyurusunda bulunarak İsmail Şahin’in akıbetinin soruşturulmasını istedi.

Eşi Kiraz Şahin ve babası Halil Şahin vefat edinceye kadar İsmail’i aramaya, yasal teşebbüslerde bulunmaya devam etti. Lakin İsmail’e dair hiçbir bilgiye ulaşamadan ortamızdan ayrıldılar.

Özetle, devlet İsmail Şahin evrakında tesirli bir soruşturma yapma, olayda sorumluluğu olanları ortaya çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmedi. İsmail Şahin’in başına ne geldiği bugüne kadar öğrenilemedi.

930. haftamızda devleti yönetenlere bir Kez daha sesleniyoruz: Devlet yalnız gözaltında kaybedilenlerin değil, ortadan kaybolan şahısların de akıbetini araştırmak ve açığa çıkartmakla sorumludur. Her ailenin kaybolan yakınının akıbetini bilmeye hakkı vardır.

Kayıp ailelerinin hakikati bilme hakkını teslim etmek için Ulusal mevzuatta hakikati bilme hakkını tanıyın.

Kayıp bireylerin ailelerinin tesirli soruşturma ve hakikati bilme hakkının yetkililer tarafından sistemli olarak ihlal edilmesini bir hata olarak tanımlayın.

Kayboluşunun 27. yılında bir Sefer daha İsmail Şahin belgesinde aktif bir soruşturma başlatılmasını, ortaya çıkan maddi hakikatin çocukları ve kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyoruz.

Kaç Yıl geçerse geçsin, İsmail Şahin için, bütün kayıplarımız için eşitlik istemekten, devletin üniversal hukuk normları içinde devinim etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 231 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”