Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in paylaştığı görüntüde Bursa’da üretilerek zelzele bölgesine gönderildiği söylenen çadırlara dair İzah yapan Eğitim-İş Bursa Şubesi Lideri Yeliz Toy, “Milli Eğitim Bakanlığı, zelzele bölgesinden satın aldığı çadırları Gaziantep’ten Bursa’ya göndermiş. Satın alınan bu çadırlar, Ömer Halisdemir Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açılarak üzerlerine MEB logoları yapıştırılmış ve tekrar paketlenerek TIR’larla zelzele bölgesine gönderilmiştir” dedi.
Kahrmanmaraş merkezli sarsıntılarda on binlerce vatandaş hayatını kaybederken sarsıntının akabinde bölgeye geç gönderilen çadırlar nedeniyle depremzedeler mağduriyet yaşamıştı. ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise toplumsal medya hesabında bir görüntü paylaşarak Bursa’daki Uğraş liselerinde çadır ve uyku tulumu dikilerek zelzele bölgesine gönderildiğini açıklamıştı.
Eğitim-İş Bursa Şubesi Lideri Yeliz Toy, bugün düzenlediği bir basın toplantısında, Bursa’da üretildiği tez edilen çadırların aslında Gaziantep’ten Bursa’ya gönderildiğini ve burada üzerlerine logo basılarak tekrar zelzele bölgesine ulaştırıldığını öne sürdü. Yeliz Toy, şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, halka açıkça palavra söylemiştir”
Gerçeğin görüntüde anlatıldığı üzere olmadığını, Bursa’da üretildiği söylenen çadırların aslında Gaziantep’ten geldiğini tez eden Toy, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ne Ömer Halisdemir Uğraş Lisesi’nde metal aksamı üretilmiş ne de Borsa İstanbul Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kumaşları dikilmişti. cemiyet böylesine Aka acılar çekerken, Çehre binlerce yurttaş ağır kış şartlarında geceyi sokakta geçirirken; hastalar, yaşlılar, bayanlar ve çocuklar çadıra muhtaçlık duyarken ulusal Eğitim Bakanlığı, zelzele bölgesinden satın aldığı çadırları Gaziantep’ten Bursa’ya göndermiş, satın alınan bu çadırlar Ömer Halisdemir Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açılarak üzerlerine MEB logoları yapıştırılmış ve yine paketlenerek TIR’larla zelzele bölgesine gönderilmiştir. Sinemalardan yansıyanlar ise sadece bir algı oyunu, senaryoya bağlı bir şovdan ibarettir. ulusal Eğitim Bakanlığı, halka açıkça palavra söylemiştir.”
“Hem Vakit kaybedildi hem halk ziyanı oluştu”
Deprem sonrası barınma muhtaçlığının acil olduğu Hatay ve Kahramanmaraş’a 1,5 saat aradaki Gaziantep’ten direkt bu vilayetlere sevk etmek yerine, satın alınan çadırların logo bastırılmak üzere Bursa’ya göndermesine reaksiyon gösteren Toy, bu nedenle hem Vakit kaybedildiğini hem de halk ziyanına neden olunduğunu Anlatım etti. Toy, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın palavrası sadece çadırdan ibaret değildir. Borsa İstanbul Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde üretildiği söylenen uyku tulumları da bir Öbür kentten satın alınarak Uğraş lisesinde üretilmiş üzere bölgeye gönderilmiştir” dedi.
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın toplumu aldatan üretim balonları bunlardan ibaret de değildir”
MEB’in Covid-19 periyodunda de misal bir tavır takındığını söyleyen Toy, şöyle konuştu:
Toy, bu olaya ortak olan Bursa Vilayet ulusal Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ve Okul müdürlerinin derhal misyondan uzaklaştırılması, isimli ve idari soruşturmaların ivedilikle başlatılması gerektiğini söyledi.
“Bu süreç, adeta bir çöplükte biriken metan gazı patlaması üzere bir süreçtir”
Bursa Vilayet ulusal Eğitim Müdürlüğü’nde sarsıntının akabinde yaşanan gelişmelere de değinen Toy, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz günlerde Bursa Vilayet ulusal Eğitim Müdürlüğü’nde bir ulusal Eğitim Müdür Yardımcısı ve altı işçi açığa alınarak kapsamlı bir soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma kapsamında, 2020 yılından bugüne kadar yapılan Okul güçlendirmesi, yıkılan okulların hurda diye tabir edilen Geri dönüşüm materyallerinin akıbeti ve bir grup Okul ihalelerinin kapsamlı bir biçimde araştırıldığı süreci biz de Eğitim-İş olarak yakından takip etmekteyiz. Fakat görünen şudur ki Bursa Vilayet ulusal Eğitim’de tuz kokmuştur. Okullar üzerinden yürütülen yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin boyutu, göründüğünden Fazla daha büyüktür. Bursa ulusal Eğitimi, süregelen usulsüzlükler ve yolsuzluklarla her geçen gün biraz daha çürümüş, bu derin çürüme de Aka bir patlama ile bütün kirliliği ortaya sermiştir. Bu süreç, adeta bir çöplükte biriken metan gazı patlaması üzere bir süreçtir.
“Tüm sorumluların hesap vermesini sağlayacağı derinliğe ulaşması için hamasetle çaba edeceğiz”
Birkaç gün Evvel vazifeden alındığı söylenen evvelki Vilayet ulusal Eğitim Müdürü Serkan Gür, aslında vazifeden alınmamış, Hatay Vilayet ulusal Eğitim Müdürlüğü vazifesine getirilmiştir. şayet Laf konusu süreç, ortaya çıkan yolsuzlukların sonucunda bir yaptırım süreci olsa da Serkan Gür bir ile ulusal Eğitim Müdürü olarak atanmaz, geçmişteki yüzlerce örnekte olduğu üzere vazifeden alınarak kızağa çekilirdi. Bu nedenle Serkan Gür’ün Bursa Vilayet ulusal Eğitim Müdürlüğü misyonundan Hatay Vilayet ulusal Eğitim Müdürlüğü vazifesine atanmasının bir yaptırım değil, direkt temin sonunun 5 milyon TL olduğu afet ve OHAL bölgesinde Ödül üzere bir Nakil olduğunu değerlendirmekteyiz. Serkan Gür, ulusal Eğitim Bakanlığı’nın Bursa’daki çadır skandalının paydaşı ve yürütücüsü olarak misyon yapmış, bu suça da ortak olmuştur. Bursa Vilayet ulusal Eğitim’de ortaya saçılan bu kirliliğin önümüzdeki günlerde daha da büyüyeceğini, yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin kapsamının genişleyeceğini ön görmekle birlikte, Eğitim-İş olarak bu süreci yakından takip edecek, bütün sorumluların hesap vermesini sağlayacağı derinliğe ulaşması için yürekle çaba edeceğiz.” (ANKA)
Yorum Yok