Türkiye Emekçi Partisi (TİP) genel Lideri Erkan Baş, TBMM’de; grevdeki Kartonsan çalışanlarıyla Birlikte basın toplantısı düzenledi. Selüloz-İş Sendikası’nın grev gözcüsü önlüğünü giyen Baş, personellerin 36 gündür devam eden grevleri ile ilgili açıklamasını okudu. Baş’ın okuduğu açıklamada personeller, “Kartonsan’ı 2022 yılının birinci 9 ayında 666 milyon TL kâr ettiren emekçiler olarak emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bizler grevimize sahip çıkmaya devam edeceğiz ve hakkımız olanı alana kadar da çabamızı sürdüreceğiz. Yaşasın grev, yaşasın haklı mücadelemiz” dedi.
Türkiye Emekçi Partisi (TİP) genel Lideri Erkan Baş, bugün TBMM’de; 36 gündür grev yapan Kartonsan emekçileriyle Birlikte İzah yaptı. Baş, şunları söyledi:
“Keşke TBMM, bu ülkede alın teriyle yaşayan personellerin Meclis’i olabilse”
“Bugün Özel bir münasebet ile karşınızdayız. TİP’in Meclis’te sürdürdüğü siyasal gayretin bir ayağı da Türkiye’de her kim haksızlığa, eşitsizliğe uğruyorsa, biz Tüm bunların sesi olma argümanıyla buradayız. Ve bir tezimiz var, Türkiye’de hakkını almak için çaba eden lakin sesi susturulan herkesin sesi olacağız. Keşke ülkemizde herkes kanılarını, görüşlerini, taleplerini özgürce Anlatım edebileceği bir ortama sahip olsa. Keşke TBMM bu ülkedeki emeğiyle yaşayan, alın teriyle yaşayan çalışanların Meclis’i olabilse. lakin maalesef bu imkanlar kısıtlanıyor. O yüzden Türlü yol ve formüllerle Amele kardeşlerimizin sesini duyurmaya çalışacağız.
“Seslerini duyurmak için buradayız”
Bugün 36. günü, Kartonsan fabrikasındaki grevin. Arkadaşlarımız, 36 gündür haklarını almak için her yerde seslerini duyurmaya çalışıyorlar. ancak inatla ve ısrarla sesleri duyulmak istenmiyor. Hiçbirisi TİP üyesi olmayan, hangi dünya görüşüne sahip olduklarını hiç sorma muhtaçlığı hissetmediğimiz ancak her birisi emeği ve alın teri için çaba eden çalışanlar oldukları için bugün onları Meclis’te Konuk ettik. Seslerini duyurmak için buradayız.
Selüloz-İş Sendikası’nın Kocaeli Şube Lideri Murat Yürük, Amel yeri temsilcisi Tuncer Kabaoğlu, Amele arkadaşımız Sinan Kahraman ve Amele arkadaşımız Uğur kuvvetli burada. Grev alanından geldi arkadaşlarımız. Grev alanında Öbür arkadaşlarımız nöbeti devraldı lakin seslerini duyurmak istiyorlar.”
Grev gözcüsü önlüğünü giydi
Baş, konuşmasının bu kısmında Selüloz-İş Sendikası’nın grev gözcüsü önlüğünü giydi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Doğru olan arkadaşlarımızın bu kürsüyü kullanmasıdır. Gerçek olan onların kendi kelamlarını kendilerinin Anlatım etmesidir. Bu hak onlara verilmediği için Amele sınıfının sesinin susturulamayacağını bir Kez daha göstermek üzere bugün Kartonsan çalışanlarının grev sözcülüğünü Meclis’te ben devraldım. Personel arkadaşlarımızın yazdığı bir metni; noktasına, virgülüne dokunmadan burada TBMM çatısı altında bütün kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
“Ücretlerimize uygunlaştırma istedik”
‘Bizler, Selüloz İş Sendikası’na bağlı Kartonsan fabrikası çalışanları olarak 22 Aralık 2022 tarihinde çıktığımız greve bugün prestijiyle 36. günümüzde devam ediyoruz. Yaklaşık 6 ay süren toplu kontrat görüşmelerinde yaşanan uyuşmazlık üzerine grev kararı aldık. Fakat grev sürecine bizler bir günde gelmedik. Toplu kontrat süreci öncesinde yaşanan gelişmeler zati grevin habercisi üzereydi.
Bizler, yaşanan yüksek enflasyon periyodunda, artan pahalılığa karşı Ömür şartlarımızı koruyabilmek için 2022 Mart ayında fiyatlarımıza düzgünleştirme istedik. Fakat bu haklı talebimiz patron nezdinde karşılık bulmadı. 1 Mayıs ve devamında Ramazan Bayramı’nda üretimden gelen gücümüzü kullandık ve işi durdurduk. Bunun üzerine haklı talebimiz patron nezdinde bu sefer karşılık buldu ve düzgünleştirme aldık.
“Bizler bize dayatılan bu sefalet fiyatını kabul etmiyoruz”
Toplu mukavele sürecinde ise patronun uzlaşmaz tavrı, düşük fiyat dayatması bizleri grev sürecine getirdi. En nihayet greve çıkmadan Evvel patronun önerdiği fiyat teklifi ile en düşük fiyat brüt taban fiyatın sadece 8 lira üstüne çıkarken, ortalama fiyat de 13 bin TL civarına gelmekteydi.
Bizler bize dayatılan bu sefalet fiyatını kabul etmiyoruz ve insanca yaşayabileceğimiz bir fiyat talep ediyoruz. Bizi greve götüren süreç sadece patronun düşük fiyat dayatması da değildir. Yıllarca yaşadığımız baskı ortamı, Daimi Amel gerilimi ve patronun bizlere olan tavrı greve giden yolun adeta Değerli taşları olmuştur.
Örneğin toplu kontrat sürecinde banka ile promosyon muahedesi yapılmasına Karşın patron uyuşmazlıktan kaynaklı promosyonun yatırılmadığını, muahede olursa bu promosyonun emekçilerin hesabına yatırılacağını söyledi. Lakin grevin 5. gününde ise içeride çalışan kapsam dışı işçiye promosyonu yatırarak ve bizlere yatırmayarak adeta bizlere olan genel yaklaşımını göstermiş oldu.
“Yaşasın grev, yaşasın haklı mücadelemiz!”
Bizlerin talebi sadece insanca bir fiyat değil, birebir vakitte insanca çalışma şartları ve beşere yaraşır muameledir. Zira bizler Kartonsan’ı 2022 yılının birinci 9 ayında 666 milyon TL kâr ettiren personeller olarak emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz. Grevi hiçbir Vakit bir Gaye olarak görmedik. ancak geldiğimiz noktada grev üstte saydığımız taleplerin karşılanabilmesi için en Değerli araçtır. Bizler grevimize sahip çıkmaya devam edeceğiz ve hakkımız olanı alana kadar da çabamızı sürdüreceğiz. Yaşasın grev, yaşasın haklı mücadelemiz!’
“Hepimiz direnen Amele arkadaşlarımızın yanında durmalıyız”
Bu vesileyle bütün Amele kardeşlerime Davet yapmak istiyorum. Türkiye’nin neresinde personeller hak alma gayreti veriyorsa; bu Tüm personeller ismine verilen bir gayrettir. Nerede bir grev varsa nerede bir hak uğraşı varsa bütün emekçiler o direnişin yanında yer almalı, bütün çalışanlar Kartonsan çalışanlarını Örnek almalı, haksızlığa boyun eğmemeli, teslim olmamalı. Örgütlü güçleriyle, akılla, bilimle Yan yana gelerek omuz omuza durarak bu haksızlıklara karşı duvar örmeliler. Hepimiz bu direnen Amele arkadaşlarımızın yanında durmalıyız.
“Bu uğraş, kazanana kadar hepimizin ortak uğraşı olarak devam edecek”
Unutmamamız gereken bir şey var. Bu ülkede yaratılan ne varsa hepsi personellerin yapıtı. O yüzden Amele kardeşlerimize diyoruz ki ‘Bu ülke senin.’ Her ne kadar bugün unutturulmak istense de bu ülke senin, bu Meclis senin. Meclis, her geçen gün halktan Özellikle personellerden uzaklaştırılarak; işverenlere, sermayedarlara, tarikatlara, cemaatlere teslim edilmek isteniyor. fakat buranın gerçek sahibi, bu Amele arkadaşlarımız. Biz inanıyoruz; nihayet kelamı direnenler söyleyecek, emekçiler söyleyecek. Bu Örnek çabayı veren arkadaşlarıma da bir Defa daha teşekkür etmek istiyorum. Sonuna kadar yanlarında olacağız. Bu uğraş, kazanana kadar hepimizin ortak çabası olarak devam edecek.”
Yorum Yok