Ertuğrul Özkök, “Tribün Anketi” başlığı altında yazdığı ve “newsletter” olarak paylaştığı yazısında bugün, Galatasaray tribünlerinde söylenen şarkıcı Simge‘nin “Aşkın Olayım” müziğinin siyasi bir manası olup olmadığını kıymetlendirdi.
Özkök’ün yazısı şöyle:
Seçim gailesi içinde gözümüzün önünde gelişen toplumsal bir fenomeni kaçırıyoruz.
Konu bir şarkı…
Ama içinde spor var, Siyaset var…
“Entertainment (Eğlence) çağının” nasıl bir şey olduğunu o kadar hoş anlatıyor ki bize…
Galatasaray tribünü üç ayrdır bu şarkıyı söylüyor
Evet üç aydır Simge’nin bir müziğinin toplumda yarattığı hareketin şahidi oluyoruz.
Aslında 2 Yıl Evvel çıkmış bir müzik.
“Aşkın Olayım…”
“İnsan yalnız doğar da yalnız ölmezmiş n’aber” dizesiyle başlayan bir müzik.
Her şey müziğin bir gün Galatasaray tribününde çalınmasıyla başladı.
Tribün sevdi bu şarkıyı…
Çok sevdi…
O günden beri Mauro Icardi her gol attığında bu müzik başlıyor.
Şarkı bugün Spotify’da 100 milyon kez dinlendi
Ve bugün itibariyle “Türkiye Streaming Tarihinde” yeni bir sayfa açıldı.
Şarkının yalnızca Spotify’da dinlenmesi sayısı 100 milyonu geçti.
Bu yazıyı yazarken baktım tam sayı şuydu:
100 milyon 674 bin 736…
Bir karşılaştırma yapabilmeniz için birtakım sayılar vereyim:
Tarkan’ın en Fazla dinlenen müziği “Şımarık” bugüne kadar Spotify’da 83 milyon kez dinlenmiş.
Düşünün 25 yıllık bir müzik bu…
Spotify 2013 yılında Türkiye’ye girdi.
Yani 10 yıldır hayatımızda ve Tarkan’ın bu müziği 10 yıldır oradan dinleniyor.
Yüzyılın fenomeni hiphopu yakaladı
Peki onu kim geçmiş bugüne kadar…
Tabii ki Spotify’ın hükümdarları olan hiphopçular sadece…
Mesela Murda’nın “Bi Sonraki Hayatımda Gel” şarkısı…
119 milyon sefer dinlenmiş.
2020 yılının şarkısı
Ezhel’in “Geceler’i”…
116 milyon sefer dinlenmiş.
2017’nin şarkısı…
Büyük bir ihtimalle Simge’nin bu mükemmel tribün müziği en Çok bir iki ay içinde onları geçecek.
Erkan baş klibinde de WhatsApp hükümdarı oldu
Tabii bu müziğin bir de Erkan baş boyutu var.
TİP genel Lideri’nin hayranları onun bu müzikli bir klibini yaptılar ve WhatsApp kümelerinin fenomeni haline geldi.
Bu şarkıyı Galatasaray tribününde dinlerken, itiraf edeyim bir Fenerbahçeli olarak ben de seviyorum.
Bana nazaran Galatasaray tribünü tahminen de birinci sefer kendi “You’ll Never Walk Alone” müziğini buldu.
Ah Hınca Abi yaşasaydı da Cimbom tribünündeki Spotify’ı konuşsaydık
Bir de şu var…
Bu şarkıyı o tribünde her dinleyişimde aklıma Hıncal Uluç geliyor ve içimden şu ses yükseliyor:
“Ahh Hıncal Abi yaşasaydın da senin tribününün bu şarkıyı coşkuyla söylemesini dinleseydin, Spotify’da 100 milyon kez dinlenmesini görebilseydin.”
Hıncal Abi nihayet yıllarında beni daima Spotify ve Netflix borazanlığı yapmakla eleştiriyordu.
Hatta beni bunların reklamını yapmakla suçlayıp işverene şikayet ediyordu.
Ben de ona “Hırcal Abi bu artık günlük hayatımızın vazgeçilmez fenomeni, gazeteciliğimizin en Aka bahislerinden biri” diyordum.
“Post mortem” bir gerçek olarak haklılığım dünyanın Tüm gazetelerinin ‘streaming’ haber ve yorumlarından açıkça görülür hale geldi.
Farkında mısınız, Netflix saati diye bir Vakit dilimi oluştu
Ve geliyorum bu toplumsal fenomenin sosyolojik ve siyasi boyutuna.
“Spor, Müzik, Streaming’den oluşan” “Yeni Entertainment fenomeni” artık hayatımızın en Değerli olgularından biri.
Farkında mısınız “Netflix saati” diye bir saat dilimi doğdu.
Yemekler, davetler saat 21’de bitiyor.
Herkes ekranının başına koşuyor…
Ya siyaset…
İşte Erkan baş olayı…
Simge’nin simgesi: Tribün, Tayyip Erdoğan’a karşı mı?
Ve nihayet bir soru…
Galatasaray tribünün bu müziği yalnızca bir “takıma destek” olgusu mu…
Yoksa şu seçim ortasında böylesine coşkulu biçimde söylenmesinin siyasi bir manası da Mevcut mı…
Acaba tribün, “Stadımız kapanır endişesiyle”, “Uzun Adam’a” olan reaksiyonunu bu türlü metaforik bir coşkuya mı dönüştürüyor?
Şarkının kelamlarına bir bakalım.
Şu dizelere bakarsanız tribün Kesin muhalif
“Söylenmedi hiç
Sana layık düşler benden önce
Tutsak yüreğim
Biliyorsun sen de ince ince…”
Sanki hafifçe muhalif gibi…
Hele hele gerisinden gelen şu dizeler:
“Yangın yeri hep
Buralar sayende…”
Apaçık muhalif bir gönderme…
Ancak Çabucak gerisinden gelen şu mısra işi karıştırıyor
Tamam buraya kadar “tribün, ‘Uzun Adam’a karşı” diyebilirim.
Ama Çabucak gerisinden elen şu mısra bu yargıyı bozuyor:
“Yok şikâyet
Gel bir sarayım
Aşkın olayım…”
Tribün ‘Uzun Adam’a karşı mı…
Bence öyle…
Hele hele Erkan Başlı klipleri de eklersen, Kesin böyle…
Ama gerisinden gelen dizelerin yorumunu size bırakıyorum.
Yani tribünü siyasete bulaştırmadan ve Çok risk almadan burada bırakayım en iyisi…
Yorum Yok