Fehmi Koru*
Hayatımda hiç gece vakti mezarlıktan geçmem gerekmedi, o sebeple o denli bir zorunlulukta kalanların ıslık çalma muhtaçlığı duyduklarına dair yakıştırmayı şahsen Deneyim bahtım olmadı. Fakat şahsen denemiş olmasam da yakıştırma bana makul geliyor.
Korku beşere neler yaptırmaz ki…
Ülkemiz bir seçime gidiyor. Her seçim öncesinde olduğu üzere bunda da partiler ortası yarış Mevcut ve seçim günü yaklaştıkça yarışan tarafların üstünlük savları gündemde.
İki ittifakın sözcüleri kendilerinin sandıktan birinci çıkacağı savında.
Yarış bu, ip göğüslenene kadar kimin kazanacağı muhakkak olmaz, lakin -iddialarına anketleri katmasalar- Yeniden de yarışa katılanların nihayet anne kadar savlarını sürdürmesini doğal karşılardım.
Anketler iki tarafın da tezlerini doğrulamıyor.
Önceki gün en nihayet anketleri burada aktarmıştım. Ortalarında cumhurbaşkanı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Milletvekili seçiminde millet İttifakı’nı önde gösteren de var, Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanacağını gösteren de…
Bazısı iki turlu cumhurbaşkanı seçiminin birinci tıpta sonuçlanacağı sonucunu veriyor, bazısında Sonuç ikinci çeşide kalıyor.
Gerçek hangisi?
Sandıklar açıklandıktan sonra gerçek ortaya çıkacak.
Önceki seçimlerde, iktidardaki Beyaz Parti’nin Aleni Aralık önde olduğu gözle görülür elle tutulur haldeyken, parti sözcüleri, çoklukla ihtiyatlı açıklamalar yaparlardı.
Şimdi ise en argümanlı açıklamalar iktidar cephesinden geliyor.
Daha dün, Beyaz Parti’nin ikinci adamı, Numan Kurtulmuş, “Bütün anketlerde birinciyiz” açıklamasını yaptı.
Partinin bir Öbür sözcüsü, Bülent Turan, katıldığı televizyon programında, “Bizim rakibimiz yok, Erdoğan Aleni farkla kazanır” demiş.
İktidarın Ufak ortağı MHP’nin önderi de, karşısına çıktığı kalabalıklara, iktidarlarının devam edeceği yollu iletiler vermeyi sürdürüyor.
Eğer işin içine farklı telden çalan anketleri katmasalar, kampanyalarına bakarak, savlarının sandıkla doğrulanabileceğini düşünmelerine itiraz etmeyebilirdim.
Kampanyaları Bayağı etkileyici zira.
Hürriyet gazetesi iktidar cephesinin vaatlerini her gün en hoş biçimde yansıtıyor; her gün aksatmadan birinci sayfasından verdiği iletilerden ben de etkileniyorum.
Biraz Evvel “Acaba takvimde bugün hangi vaatler, hangi atılımlar var?” merakıyla internet sitesine girdim Hürriyet’in ve gözlerim Yine faltaşı üzere açıldı.
Sivas ile Ankara ortası seyahatini iki saate indiren süratli şimendifer çizgisi dün devreye girmiş ve mayıs ayı sonuna kadar yolcular parasız taşınacakmış.
Akkuyu nükleer Sıkıntı santrali bugün açılıyormuş.
Kadrolara atamalar da tam şu sıralara denk getiriliyor.
İsmet Berkan Karar’daki yazısında, bugün, kampanya takviminin geriye dönük sayfalarını aktarıyor. Bir gün Evvel birinci jet motorlu insansız hava aracı Akıncı, birinci jet Cenk eğitim uçağı Hürjet göklerdeymiş. Karadeniz doğalgaz sınırı şebekeye verilmiş, TGC Anadolu gemisi donanmaya teslim edilmiş, TOGG üretimine başlanmış…
‘Mişli geçmiş’ kipini kullanmamın sebebi bu yeniliklerin bazısını şahsen ayrım edememem…
Benim yanılgım, iktidarın her atağını takip edemiyorum.
Eminim, seçime kadar geçecek 18 günlük süreçte bunlara benzeri pek Fazla yeni teşebbüsler de duyurulacaktır.
Ömrü neredeyse 22 yıla yaklaşan bir iktidar bu seçime bu türlü sürpriz yenilikler hazırlamamış olabilir miydi?
Aylar öncesinde bugünlerle ilgili değerlendirmelerde beklentiler lisana getirilirken ‘şapkadan çıkarılacak tavşan’ benzetmesi yapılırdı; bunlar hepsi birer tavşan işte.
İktidar sözcüleri, aylar öncesinden bugünleri planlarken, Tüm bunların gündeme gelmesiyle Birlikte kendilerine olan ilgideki tavsamanın ortadan kalkacağını ve seçmenlerin bunlardan etkilenerek oylarını Tekrar partilerine yönlendireceğini hesaplamış olmalılar.
Haklı olabilirler mi? Savunma sanayii yüklü yenilikler elbette değerli, lakin iktidarın devamını sağlayacak kadar Kıymetli mi?
[Bu ortada, iktidarın seçim kampanyası takviminde en yüklü hususun savunma sanayii olduğunun bir Öbür göstergesini de hatırlatayım. Her Yıl ekim-kasım ayları diliminde düzenlenen Teknofest standının tarihi erkene alındı ve bugün başlıyor; stant 1 Mayıs’a kadar sürecek. Evvelkilere davetiye yahut Nakit ödeyerek girilirken, Teknofest bu Yıl herkese bedavaymış galiba. TGC Anadolu gemisi de misyonunu tamamlamışken tekrar ziyarete açıldı. Kaçırmayın diye bunları not düşüyorum.]
Birbiri gerisine devreye alınan bu teşebbüsler daha Evvel Beyaz Parti’ye oy vermiş seçmenlerden Türlü sebeplerle farklı arayışa girme eğiliminde olanları geriye döndürmeye yarayacak mı?
Daha doğrusu, seçime kadar geçecek her güne birer tavşan yerleştiren iktidarın kampanya takvimini hazırlayanların hesabı tutacak mı?
Anketler seçimi ortada gösterir, birtakımı -hatta daha fazlası- muhalefetin önde olduğu işaretini verirken, Fazla tezli konuşmak pek bir mana taşımıyor.
Faturalar el yakıyor. [Servis sağlayıcısından dün cep telefonumun aylık fiyatının istikbal ay bu ay ödediğimden tam bir katı Çok olacağı ‘müjdesini’ aldım.]
Doların bankalardaki fiyatıyla döviz ofislerindeki fiyatı ortasındaki makas her gün biraz daha açılıyor.
Mutfağı hiç sormayın. Soğanın kg fiyatı düşürüle düşürüle 30 TL’den 27 TL’ye indirilebildi; marketlerde taneyle satılıyor soğan.
Esas soru şu: Takvim yapraklarına serpiştirilmiş savlı teşebbüsler mi, iktisat mi?
Seçime 18 gün kaldı; sorunun karşılığı sandıktan alınacak.
*Bu yazma fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Yorum Yok