HDP’nin “imar aflarının neden olduğu sonuçların araştırılması” için verdiği önergenin TBMM genel Kurulu’nda bugün görüşülmesi önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. HDP Eş genel reis Yardımcısı Tülay Hatımoğulları, “Depremin yaşandığı vilayetlerde Bayındırlık affından faydalanma oranının Fazla yüksek olduğunu görüyoruz. bayındır affı, baştan beri aslında bir cinayetti, bir cinayetin altına imza atmaktı, bu karar yanlıştı” dedi.
HDP Kümesi, TBMM Başkanlığı’na, Bayındırlık aflarının neden olduğu sonuçların araştırılması gayesiyle önerge sundu. HDP, önergesinin Meclis genel Kurulu’nda bugün görüşülmesini önerdi.
HDP Eş genel reis Yardımcısı ve Adana Milletvekili Tülay Hatımoğulları, Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin yıkıcı tesirine dikkat çekerek, “Bu yıkımın en Kıymetli nedenlerinden biri, kontrolsüz bir biçimde Bina kayıt dokümanı verilen ve imara karşıt, ruhsatsız yahut ruhsat eklerine ters olarak inşa edilen kontrolsüz ve kaçak binalardır. Zelzelenin yaşandığı vilayetlerde Bayındırlık affından faydalanma oranının Fazla yüksek olduğunu görüyoruz. bayındır affı, baştan beri aslında bir cinayetti, bir cinayetin altına imza atmaktı, bu karar yanlıştı. Şimdiden sonra elbette Bina kontrolü başta olmak üzere bu hususta Kıymetli bir biçimde adımlar atılmalı” dedi.
“Ücretsiz bir biçimde meskenler ve Amel yerleri zelzele mağdurlarına verilecek mi?”
Hatımoğulları, “Kurulmuş olan zelzele Komitesi, hakikat düzgün bir çalışma, sonuca dayalı bir çalışma yürütmüyor. Bu iktidar şimdi şunu açıklamış değildir; depremzedelere meskenler nasıl yapılacak, nasıl verilecek bu meskenler? İş yeri yıkılanların Amel yerleri Bayındırlık edilecek mi? Fiyatsız bir biçimde konutlar ve Amel yerleri zelzele mağdurlarına verilecek mi? İşte zelzele mağdurlarının en Aka beklentisi, bu bahisle ilgili Önemli bir açıklamanın yapılmasıdır. fakat bu iktidar, bu açıklamayı yapmadı. Buradan ben, zelzele bölgesinde bulunan Tüm yurttaşlarımıza sesleniyorum; bu iktidarın yapmadığını, 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndererek bizler yapacağız ve bizler, bu yaraları en derinden hissedenler olarak bu yaraların sarılması için elimizden gelen Tüm çabayı sergileyeceğiz” diye konuştu.
“Enkaz kaldırılırken enkazı kaldırma biçimi aslında Fazla Önemli bir biçimde bir sıhhat sorunu oluşturmuş durumda”
Deprem bölgelerindeki yıkıntı kaldırma çalışmalarına ve sıhhat problemlerine değinen Hatımoğulları, “Enkaz kaldırılırken enkazı kaldırma biçimi esasen Fazla Önemli bir biçimde bir sıhhat sorunu oluşturmuş durumda. yıkıntı kaldırılırken kalkan tozların engellenmesi için sulama yapılmıyor. Yalnızca televizyonlardaki görünen imgelerde sulama yapıldığına Şahit oluyoruz. Esasen hiçbir biçimde bir sulama yapılmadan yıkıntı kaldırıldığı için ve yalnızca o değil, yıkıntı Ömür alanlarında, içinde olduğumuz mahallelerde içme suyumuzun geçtiği, boruların geçtiği yerin tabanına döküldüğü için hâlâ Fazla Önemli ve Fazla Aka bir tehlike arz etmeye devam ediyor. Uyarmamıza Karşın bu bahisle ilgili hiçbir Önlem alınmadı. Buradan tekrar uyarıyoruz; insanların ömürleri Laf konusu, önümüzdeki süreçte hastalıklarla karşı karşıya kalacağız” dedi.
“Bu Bina kayıt evrakları, adeta aziz yurttaşlarımız için bir defin ruhsatı hâline dönüşmüştür”
İyi Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, “Konu Bayındırlık barışı olunca sicili lekelerle dolu bir iktidarın ne Aka tahribatlara yol açtığını herkes biliyor. İnsan hayatı yerine rantı tercih eden, kentsel Ömür alanlarını teker teker yok eden bu iktidar, birçok vilayetimizin yerle bir olmasına, on binlerce can kaybına, Çehre binlerce vatandaşımızın mağduriyetine yol açmıştır. Usulsüzlük, kanunsuzluk, denetimsizlik kentlere hâkim olunca sonuç, milletimiz enkazın altında kalmıştır. AKP de bu tablonun seyircisidir. Sarsıntının vurduğu kentlerde Yekün 294 bin 166 kaçak binaya, Bayındırlık barışı kapsamında Bina kayıt evrakı düzenlendiğini biliyoruz. İşte bu Bina kayıt evrakları, adeta aziz yurttaşlarımız için bir defin ruhsatı hâline dönüşmüştür” kelamlarıyla AKP iktidarını eleştirdi.
“Ey Sayın Erdoğan, Maraş’ta meselesini çözdüğün 144 bin vatandaşımız nerede artık?”
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, “6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen zelzeleden etkilenen 11 vilayette toplamda 335 bin Mesken Bayındırlık affı kapsamına alınmıştı. Kaba bir hesapla 1,5 milyon vatandaşımızın yaşadığı bu yapılar, bir anda kontrolsüz, garantisiz halde ruhsatlandırıldı ve vatandaşlarımız bahtına terk edildi. bayındır affı bir seçim yatırımı olarak ortaya çıktı. Hem Bayındırlık affından milyarlar kazanıldı hem de reklam sinemasında oynayan yandaşlar ihya edildi. Artık o yandaşlar, hâlâ iktidar yalakalığı yapmaya devam ediyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İmar barışıyla 144 bin 556 Maraşlı vatandaşımızın sıkıntısını çözdük. bayındır barışıyla Malatya’da 88 bin 577 vatandaşımızın sorununu çözdük. bayındır barışıyla 205 bin Hataylı vatandaşımızın sıkıntısını çözdük” kelamlarını hatırlatan CHP’li Karasu, “Ey Sayın Erdoğan, Maraş’ta sıkıntısını çözdüğün 144 bin vatandaşımız nerede artık? Malatya’da ‘sıkıntılarını çözdük’ dediğin 88 bin vatandaşımız nerede artık? Hatay’da ‘dertlerine derman olduk’ dediğin 205 bin vatandaşımız nerede artık? Kimisi toprağın altında, kimisi enkazın altında. Şanslı olanlar ya çadırlarda ya yurtlarda ya da büyükşehirlerde akrabalarının yanında. Bu mu Problem çözmek? Bu mu badireleri gidermek? Bu mu Muştu vermek” eleştirisini yaptı.
“Kentin sarsıntıya dirençli olabilmesi için halkın da zelzele konusunda şuurunun yükseltilmesi gerekmektedir”
AKP Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, önerge üzerine aldığı kelamda şunları söyledi:
“Depreme dirençli kentler ve yerleşim alanları oluşturma konusundaki şuurumuzu oluşturmak için yapılması gereken işlerle ilgili, şu anda üyesi de olduğum zelzele Araştırma Komisyonu’nda ilim insanları şu tekliflerde bulunmaktadır. Bir; kent yöneticilerinin sarsıntıya yönelik sorumluluklarının şuurunda olmaları gerekmektedir. İkincisi; kentin zelzeleye dirençli olabilmesi için halkın da zelzele konusunda şuurunun yükseltilmesi gerekmektedir. Üçüncüsü ise altyapı şebekelerinin, su ve kanalizasyon, doğal gaz üzere şebekelerin sarsıntıya güçlü inşa edilmeleri ve betonarme tesisatlar yerine esnek Bina gereçlerinin kullanılması koşuldur. Bina stoku zelzeleye dirençli binalar olmalı ve buna ilaveten kesinlikle taban jeolojisi de ihmal edilmemelidir.”
HDP’nin önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Yorum Yok