Birleşmiş Milletler (BM) varsayımlarına nazaran, Hindistan, Nisan 2023 prestijiyle nüfus olarak Çin’i geride bırakarak “dünyanın en kalabalık ülkesi” haline geldi.
Dünyanın en kalabalık ülkeleri Hindistan ve Çin, nüfus artışı bakımından farklı taraflara ilerleyecekleri tarihi bir kavşakta bulunuyor. Birleşmiş Milletlerin (BM) iddialarına nazaran, Hindistan, Nisan 2023 prestijiyle nüfus olarak Çin’i geride bırakarak “dünyanın en kalabalık ülkesi” haline geldi.
BM, nüfus sıralaması yapmaya başladığı 1950’den bu yana birinci kere, Hindistan nüfusunun Çin’i geçtiğini bildirirken, nüfusları 1,4 milyarı aşan ve nihayet 70 yıldır dünya nüfusunun 3’te birini oluşturan iki ülkenin farklılaşan nüfus eğilimlerine dikkati çekti.
Geçen Yıl birinci Kez gerileyen Çin nüfusu, mutlak azalma sürecine girerken, Hindistan’ın bu Yıl 1,4 milyarı aşan nüfusundaki artış, 2064’e kadar sürecek.
Avrupa’da Roma İmparatorluğu’nun 5. yüzyılda yıkılmasından bu yana dünyanın en kalabalık nüfuslarını barındıran Çin ve Hindistan’ın, Çağdaş periyotta nüfus planlaması alanında izlediği farklı yollar, yıllar içinde farklı gelişim doğrultularını ortaya çıkardı.
BM Ekonomik ve Toplumsal İşler Dairesinin yayımladığı tahlile nazaran, Hindistan nüfusu bu Yıl 1 milyar 425 milyon 775 bin 850’ye ulaşarak, Çin’in geçen Yıl 1 milyar 426 milyon ile Doruk noktasına ulaştıktan sonra azalma eğilimine giren nüfusunu yakaladı ve geçti.
Çin, 2020’de 10 yıllık nüfus sayımını yaparken, Hindistan 2021’de planladığı 10 yıllık sayımı Kovid-19 salgını gerekçesiyle ertelemişti.
Yeni Delhi idaresi, nüfus sayımını 2024’te yapmayı planladığından Hindistan’a ait sayılar resmi bilgilerden Fazla iddia ve iz düşümlerle belirlendi.
Doğurganlık oranları
Doğurganlık oranlarında, 1970’lerin başında Çin ve Hindistan yaklaşık birebir seviyedeydi. Çin’de bayan başına sağlıklı doğum oranı 5,8, Hindistan’da 5,5’ti. Çin’de 1970’lerin sonuna gelindiğinde doğum oranı 2,7’ye düşerken, Hindistan’da 4,8 ile yüksek düzeyde kalmaya devam etti.
Çin’de doğum oranlarındaki azalma, nüfus denetimi siyasetleriyle daha süratli gerçekleşirken, Hindistan’da uzun mühlete yayıldı. Hindistan, Çin’in 1970’lerin sonundaki doğurganlık düzeyine lakin 2000’lerin ortasında inebildi.
Çin, 2022’de bayan başına 1,2 doğum ile en düşük doğurganlık oranlarından birine sahipken, Hindistan’da hala bayan başına 2 doğum ile nüfusun kendini yenileme eşiği olarak görülen 2,1’e yakın bir düzeyde bulunuyor.
Çin’in nüfus artış oranı, Hindistan’a kıyasla daha süratli biçimde düştü ve 1970’te yüzde 2,6 olan nüfus artış suratı oranı, 1994’te yüzde 1’in altına indi. Nüfus artış suratı 1970’te yüzde 2,2 ile Çin’den az olan Hindistan’da oran, lakin 2021’de yüzde 1’in altına geriledi.
Çin nüfusu Doruk noktasına 2022’de ulaşırken, Hindistan’ın 2064’te ulaşacağı öngörülüyor. İki ülke, ortalama Ömür beklentisinin arttığı ve ailelerin küçüldüğü Çağdaş devirde demografik değişim bakımından bariz formda farklı güzergahları izliyor.
Çin’in “tek çocuk” siyaseti, nüfus artış suratının azalmasında tesirli oldu
Çin’de, 1980’li yılların başından itibaren uygulamaya konulan “tek çocuk” siyaseti, nüfus artış suratının azalmasında tesirli oldu. Bu kapsamda Çinli ailelerin sırf bir çocuk sahibi olmasına müsaade verilirken, birden Çok çocuk sahibi olmak, azınlık etnik kümelere tanınan istisnalar dışında kanunen yasaklandı.
Yaklaşık bir nesil boyunca uygulanan siyaset, nüfus artış suratının azalmaya başlamasıyla güncellendi. 2016’da çocuk sahibi olma sonu, her ikisi de Biricik çocuklu ailelerden gelen çiftler için 2’ye çıkarıldı, 2021’de de bütün ailelerin 3 çocuk sahibi olmasına müsaade veren Yasa değişikliği kabul edildi.
Hindistan, birinci Sefer 1952’de aile planlaması programını uygulamaya koydu. 1976’da ise Ulusal nüfus siyaseti yürürlüğe girdi.
Ülkede 1975’te Fakir milyonlarca insanın zorla kısırlaştırılması ile sonuçlanan “Acil Durum” ismi verilen aile planlama programı yansılara yol açtı.
Programın yarattığı toplumsal reaksiyon, Hint hükümetlerini sonraki yıllarda nüfus denetimine ait daha temkinli olmaya sevk etti. Ülke, bu sebeple Fazla daha sonra aile planlaması uygulayan Tayland, Malezya ve Güney Kore üzere ülkelerin gerisinde kaldı.
Nüfusun ıslak kümelerine dağılımı
Nüfus siyasetlerinde izlenen farklı yollar, yıllar içinde nüfusun ıslak kümelerine dağılımında tesirini gösterdi. 1970’te her iki ülke de genç nüfuslara ve görece az gelişmiş tarım toplumlarına has piramit biçimli ıslak dağılım grafiği sergiliyordu.
İki ülkede de 25 ıslak altı genç ve çocuk nüfusunu yaklaşık yüzde 60’lık hisseyle “en geniş”, 65 ıslak üstü nüfus ise yaklaşık yüzde 4’lük hisseyle “en dar” nüfus dilimini oluşturuyordu.
Çin’de 1970’lerden itibaren doğurganlık oranındaki süratli azalma bugün 25 ıslak altı nüfusun Hindistan’a kıyasla daha düşük bir hisseye sahip olmasına yol açtı. Çin’de 25-64 yaşındaki nüfus 25 ıslak altı nüfusun yaklaşık 2 katıyken, bu Hindistan’da sadece yüzde 20 fazla.
Çin’de çalışma çağındaki orta ıslak nüfustaki süratli artış, süratli ekonomik büyümenin motoru olurken, bu kümenin nüfustaki genel azalmaya bağlı olarak istikbal yıllarda gerileyeceği kestirim ediliyor.
Hindistan’da ise çalışma çağında olan nüfustaki değişimin daha yavaş bir gelişim göstereceği, genç nüfusun hala Aka bir hisseye sahip olması sayesinde bu yüzyılın ortasına dek ekonomik büyümeye olumlu katkısını sürdüreceği öngörülüyor.
Öte yandan Hindistan’da doğurganlık oranlarının ve nüfus artış suratının daha yüksek olduğu şimal eyaletlerinden Güney eyaletlerine Amel gücü göçünün, genç nüfusunun iktisattaki kaldıraç tesirini bütün ülkeye yayması bekleniyor.
BM uzmanları, bunun için genç ve yetişkin nüfusa daha Çok eğitim ve sıhhat yatımlarının yapılması, istihdam siyasetlerinin verimli kılınması, bayanlar için daha Çok Amel fırsatları yaratılmasının değerini vurguluyor.
Çin ise Amel gücündeki azalmaya karşı, nüfus artışını teşvik eden siyasetlerin yanında otomasyon, Yapay zeka ve ileri teknolojilere dayalı endüstriyel dönüşümü çıkış yolu olarak görüyor.
Yaşlı nüfus, Çin ve Hindistan’da en az 2 katına çıkacak
BM dataları, 2023-2050 devrinde Çin’de 65 ıslak üstü nüfusun 2’ye katlanacağını, Hindistan’da bu artışın 2 kattan Çok olacağını ve bu durumun ülkelerin sıhhat ve toplumsal sigorta sisteminde yük oluşturabileceğini gösteriyor.
Çin’de 65 ıslak üstü nüfus, Çin’de Yekün nüfusun yüzde 14’ünü, Hindistan’da ise yüzde 7’sini oluşturuyor. Bu oranlar 2050’ye gelindiğinde, Çin’de nüfusun yüzde 30’una, Hindistan’da yüzde 15’ine ulaşacak.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Toplumsal İşler Dairesinin yayımladığı “Dünya Nüfus Beklentileri 2022” raporunda, Çin nüfusunun 2023’ün başından itibaren “mutlak azalma sürecine” gireceği, Hindistan nüfusunun ise artışını sürdürerek “dünyanın en kalabalık ülkesi” olarak Çin’i geride bırakacağı öngörüsüne yer verilmişti.
Raporda, Çin nüfusunun 2050’de 1 milyar 317 milyona, Yüzyıl sonunda ise 766 milyona kadar gerileyeceğini, Hindistan nüfusunun ise 2050’de 1 milyar 668 milyona, Yüzyıl sonunda da 1 milyara gerileceğinin kestirim edildiği belirtilmişti.
(AA)
Yorum Yok