Hukukçu Figen Çalıkuşu, muhalefetin Cumhurbaşkanı ve AKP genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın üçüncü Sefer adaylığına ve diploma itirazlarına Yüksek Seçim Heyeti’nin (YSK) verdiği cevabı eleştirdi. Çalıkuşu, YSK’nın ret kararının altında neden 10 YSK üyesinin imzasının bulunduğunu sordu ve “Bu karar, Yüksek Seçim Heyeti’nin Örgüt ve Misyonları Hakkında Kanun’a baktığınızda, Kanun’a uygunluk arz eden bir durum taşımıyor” dedi.
Çalıkuşu, mevzuyla ilgili olarak bugün katıldığı bir TV programında değerlendirmelerde bulundu. Figen Çalıkuşu’nun açıklaması şöyle:
“Anayasa hiçbir formda yorumlanamaz”
“YSK’nın verdiği bu karar, Yüksek Seçim Konseyi’nin Örgüt ve Vazifeleri Hakkında kanun dikkate alındığında kendi maddelerine da bir uygunluk taşımıyor. Kararın altında 10 imza var; kendi maddeleri 7 Üye diyor. Bu 10 imzanın izaha muhtaç olduğu ortada. Anayasa’nın Aleni buyruğu var: Bir kimse üçüncü Sefer Cumhurbaşkanı seçilemez, fakat iki Kez seçilebilir. Aleni emre ters bir yorum yapılamaz. YSK burada Fazla Önemli tarihi bir mesuliyet taşıyor. Bizim maddelerimizde bile kıyas yasağı vardır. Maddelerde Aleni bir yorum varsa kıyas yapamazsınız, esnetemezsiniz. Fakat muallak bir durum varsa yapılabilir. Anayasa hiçbir biçimde yorumlanamaz. Anayasa’nın 101. unsuru Fazla net. 101. maddeyi 3 kategoride kıymetlendirebiliriz. 101. unsurda bir değişiklik yapılmış ancak korunan nedir; diploması olması, iki kere seçilmesi! Evvelki düzenlemede, TBMM içinden çıkacak seçim yöntemi düzenleniyordu, o kaldırıldı. Yerine Cumhurbaşkanı’nın ne biçimde Namzet olacağı yazıyor.
“Yasamanın yetkisini kimse kullanamaz”
Birinci kısım korunuyor, ikinci kısım revize ediliyor. En alt kısım ilga ediliyor. O da nedir; Cumhurbaşkanı’nın varsa partisiyle münasebeti kesilir. Yani ilga edilen yalnızca bir unsur var. YSK burada öylesine zorlama ve sorunlu, kendisini darda hissederek bir yorum yapıyor ki; 101’in toptan ilga edildiğini söylüyor. Hayır efendim, işte bu Fazla Önemli bir tarihî sorumluluktur. Anayasa’nın yerine geçemezler, yasamanın yetkisini kimse kullanamaz.”
“Anayasa’ya Aleni tehdit”
Hukukçu Figen Çalıkuşu, Erdoğan’a yapılan itirazda nihayet kararın YSK’da olması ve karar yetkisinin Anayasa Mahkemesi’nde olmayışını da eleştirerek, “Maalesef Anayasa’daki karara nazaran, YSK’nın verdiği kararlar bir yargı kararı olmadığı için Anayasa Mahkemesi’ne gidilemiyor zira kişisel haklara müdahale niteliği taşımıyor. YSK kararları öteki yandan yargı kontrole de kapalı. lakin Olağan ki burada Anayasa’ya karşıtlık hali olduğu ve Anayasa Mahkemesi de kendisini korumakla yükümlü olduğu için bunun bir noktada Anayasa’ya karşı Aleni bir tehdit olduğu söylenebilir. Anayasa Mahkemesi’ni yok saymak hatadır. Bu noktada inceleme yapılabilir. Vatandaşlar Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir ancak bu Sorun burada bitmez. Tarih bunun şahididir, hepimiz de şahidiyiz. Hukuk ölmediği, yaşadığı sürece bu gerçek her Vakit karşımıza çıkacaktır. Orada imzası olan her kişinin karşısına çıkacaktır. Türkiye 14 Mayıs’ta tarihi bir seçime girecek. Sandıklar Anayasa’yı böylesine yorumlamaya kalkan Yüksek Seçim Şurası’nın 10 üyesine teslim edilecek. Bu ülkenin her bir ferdi, bu üyelerden tarihî sorumluluklarını unutmadan devinim etmelerini bekliyor” dedi.
“Noter dokümanının aslını istemek zorundaydılar, yapmadılar”
YSK’nın, muhalefetin kendisine yaptığı “diploma itirazları”na, “Noter onaylı doküman karşımda olduğu için, ben bunu sorgulayamam” cevabı verdiğini belirten Çalıkuşu, “İtiraz edenler, o noter onaylı evrakın bütün çelişkilerini sunduklarına nazaran, ülkenin bu seçim güvenliğinden Mesul Biricik en üst seviye şurası olan YSK üyeleri, o evrakın aslını istemek zorundaydılar, bunu da yapmadılar. En azından 14 Mayıs günü Öbür bir hukukî ayıbın altına imza atmasınlar dilerim” diye konuştu.
Yorum Yok