Mardin’de 5 kişinin hayatını kaybettiği silahlı hücumla ilgili A.K. ve F.A. isimli şüphelilerin sözleri ortaya çıktı.
Olay, Artuklu-Nusaybin karayolu Yeniköy mevkiinde meydana gelmişti. Seyir halindeki yabancı plakalı cipe düzenlenen silahlı taarruzda ırak vatandaşları Hındreen Abdullah Salih (39), Wahide Haydar Casım (63), Abdullah Salih Mustafa (69), Çimen Şahin Halid (75) ve Ahmed Celaleddin İbrahim (45) hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan A.K. ve F.A. isimli şüphelilerin sözleri ortaya çıktı.
“Ben Nakit almadım”
A.K., tabirinde “F.A. bana aracın tekerinin patlak olduğunu söyleyerek durduracağını söyledi, arabayı ben kullanıyordum, F.A. camı indirerek tekerleklerin patlak olduğunu işaret etti, maktüllerin bulunduğu otomobil durdu, silahı F.A.’ya ben teslim ettim. Hadise günü teslim etmiştim, barış parkta kendisine vermiştim, silahı 4-5 ay Evvel İbrahim isimli şahıstan düğünler için almıştık. 25 Tane mermiyi de Hadise günü İbrahim’den ben satın aldım. Ben araçta bekledim, daha sonra silah sesleri geldi, dikiz aynasından baktığımda yerde yatan birini gördüm, otomobilden çıktım. Ben otomobile hakikat koşarken Öbür birinin olduğunu da gördüm, ben Öbür kimseyi görmedim, araçta beklerken korkmaya başladım, boş yere gerçek kimseyi çekiştirmedim, ben Nakit almadım. F.A. bir çanta ve Entari aldı, ben kimsenin üstüne eşyasına dokunmadım, daha sonra arabayı panikten çalıştıramadım, F.A. bana Tanım etti, Evvel Kızıltepe’ye sonra Mardin’e daha sonra da Midyat üzerinden Nusaybin’e geldik. Nusaybin’de arkadaşın konutuna gittim, silah bende duruyordu, Faris yolda bana vermişti, meskende kız arkadaşım da vardı, kız arkadaşım kendime bir şey yapmamam için silahı benden zorla aldı” dedi.
“Derin devletçi olduklarını söylüyorlardı”
F.A. isimli kuşkulu ise tabirinde “Benim A.K. ile Bir arada rastgele bir borcum yoktur, bu A.K. beni Tolga, Mehmet ve Uğur isminde şahıslar aracılığı ile tehdit etti. Yaklaşık 400 bin lira Nakit gönderdim. Bankalarda dekontlar mevcuttur. Nusaybin’de iki kere tüp patlamıştı, benim konutumda de tüp patlayacağına dair tehdit ediyordu. Derin devletçi olduklarını söylüyorlardı. Bu bildiriler A.K.’nin GSM numarası üzerinden Whatsaptan geliyordu. Oğlumun bulunduğu yerin pozisyonunu atıyordu. Çocuklarıma ziyan gelmemesi için tehditler ediyorlardı. Ben de Nakit göndermek zorunda kalıyordum, A.K.’nin bana borcu varsa ispatlasın, olaydan bir gün Evvel Türkiye’ye geldim. Sonraki sabah bana Tolga isimli Şahıs tarafından A.K.’nin Whatsappı üzerinden bir bildiri geldi. Iraklı birini soyacaksınız biçiminde bildiri gelmişti, A.K. telefonundan bana gönderilmişti, A.K.’ye sorduğumda birebir iletinin kendisine de geldiğini söyledi. En az iki Tane leş göreceğim yazıyordu. Daha sonra Yine bana ileti geldi çocuk bekliyor deniliyordu. Saat akşam 21.30 civarında A.K.’nin bulunduğu düğün salonunun oraya gittim. Geldiğinde silah vardı, silahı bana verdi, dedi ben kızı bırakıp Geri geleceğim, geldiğinde tekrardan silahı kendisine verdim, barış Parkına bıraktım 10 dakikalık işim Mevcut dedi, geldiğinden bir kutu mermi vardı, daha sonra Aydın Tesislerinin orada ak bir otomobil vardı, otomobilin peşine takıldık sonra yolda kaybedince Geri döndük, maktullerin bulunduğu Siyah arabayı Abdullah gösterdi, illa Siyah cipi soymamız gerektiğini söyledi, daha sonra Siyah cip çıkınca Adullah da peşlerinden çıktı. Abdullah bana araca işaret etmem gerektiğini söyledi, ben de işaret ettim, araç durdu, sürücü indi, ben de sürücünün yanına gittim, daha sonra Abdullah geldi, Evvel sürücüye sıktı, sonra sağ taraftan bir el içeri ateş etti, daha sonra öbür taraflara dolandı, ben de o dehşetle panikledim, bana çantayı almamı söyledi, ben de çantayı aldım, arka koltuğa binmemi söyledi, kendisi de cesetleri aradı, sonra bana elbiseleri yolun kenarına atmamı söyledi, daha sonra bir köyün içinde çantayı atmamı söyledi, köyün ismini bilmiyorum, içlerinden yalnızca 300 TL çıktı, onu da Abdullah aldı, ben birşey almadım, sonra Kızıltepe, Mardin, Midyat ve tekrar Nusaybin’de seyrettik, daha sonra 02.30’da beni demiryolların oraya bıraktı, silah Abdullah’taydı, olaydan sonra koltuğun altındaki yere bırakmamı istedi, ben de isteği doğrultusunda oraya bıraktım Öbür da ellemedim” tabirlerini kullandı. (İHA)
Yorum Yok