HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Sinanlı Köyü’ndeki 66 yıldır süren ‘toprak’ tartışmasına ait olarak, “Sonuçta kangren haline gelmiş bir yara var, şimdiye kadar kan davasına dönüşmemesi bir mucize. Yetkililerin bir Lahza Evvel bu işe el atması ve taşlı sopalı hengameleri önleyerek toprak hengamesini bitirmesi gerek.” değerlendirmesini yaptı.
Bismil’e giderek köylüler ve ‘toprak ağası’ ile görüştüğünü belirten Alçı yazısında, “Karşımda 30-40 erkek vardı, hiç bayan görmedim, bir mühlet sonra 10 kadar Ufak çocuk da geldi. Muhtar Halil Beyefendi ve öbürleri hararetle anlatmaya başladılar… ‘Atalarımız 400-500 yıldır buradalar. 1500 Benlik bir köy Sinanlı. Ortamızda yabancı yok, yalnızca 30-40 sene Evvel bir çoban gelmiş, onun ailesi var, o kadar.’ Vaktinde toprakların 8000 dönümünü köylülere kullanmaları için verdiklerini, bir mühlet sonra da buna ek olarak 4000 dönümü de kiraladıklarını söylediler. Yıllarca o 12.000 dönümü grup biçmişler. Sonra aileye damat gelen Bedrettin Nasıroğlu bu toprakları satın almış ve köylülerin kullanımına kapatmış. Sinanlıların anlattığına nazaran Problem böylelikle başlamış.” sözünü kullandı.
Alçı şunları kaydetti:
“Bu esnada bir kağıt çıkarıp verdi muhtar. Nasıroğlu devreye girmeden Evvel Bismil’in barış elçisi ortaya girmiş, bir protokol imzalamışlar, toprakların bedelsiz kullanıma dair. Artık o protokolle yargıda haklarını aradıklarını anlattılar. Protokole baktım, evet imza Mevcut fakat resmi bir doküman değil. Pekala 400-500 yıldır buradalarsa neden tapu kayıtlarında hiç yoklar? Sinanlı Ailesini suçladılar. Onların sonradan geldiklerini, 1956’da tapu kayıtları yapılırken Türkçe bilme avantajını kullanarak ve devletle düzgün münasebetler kurarak köyün yerlerini üzerlerine geçirdiklerini söylediler. 2016’da Nasıroğlu Ailesi kendi topraklarından çıkmaları için Sinanlılara dava açmış, o günden beri tansiyon tırmanıyor. Köyde taşlı sopalı hatta silahlı hengameler olmuş. 6 yaralı var. Pekala bu Amel nasıl çözülmeli? diye sordum. “Devlet buralara el atmalı, kamulaştırma yapmalı ve bize toprağı satmalı” dediler. Bir de eklediler: Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Bugüne kadar siyasetçiler buraya hiç uğramadı…
Köylülerle konuştuktan sonra hususun öbür tarafı olan toprak sahibi Bedrettin Nasıroğlu ve ailesi ile görüşmek için Batman’a gittim. Nasıroğulları bölgede bilinen Aka bir aile. Yol inşaatı yapıyorlar. Sahip oldukları akaryakıt istasyonunda buluştuk.
“Nagehan Hanım güzel gelmişsiniz, güzel ki gelmişsiniz, sesimizi duyan yok… Biz Diktepe ve Sinanlı Köylerinde 2007’den beri peyderpey toprak aldık. Sinanlılar ile akrabayız, 2005-2009 ortası Laf konusu arazi kullanılmıyordu ve Sinanlıların 19 varisi vardı. Biz onlardan aldık.”
“Tapu maddi-manevi bizde. Bize hakaretler ediyorlar, zorbalık ve his sömürüsü yapıyorlar. Bizim yerimizi bize teslim etsinler, işi karıştıranlar dış öbürleri ile oturur konuşuruz…” “Ama köylülerin tamamı toprağımız yok diyor, “İşi karıştıranlar kim? Bu mülksüz insanlara Yardımcı olsanız ne olur?” diye sordum. “Yalan, köyün yalnızca muhakkak bir kısmı onlar, birçoğu bizden yana” dedi.
Devlet satın alsa? “Olmaz, işi o denli çirkinleştirdiler ki kimseye satmam toprağımı, devlet dahil…”
Bedrettin Nasıroğlu Ceylanpınar’da devletin köylülere arazi verebileceğini de söyledi. Pekala beklentisi ne? Devletin kolluk kuvveti vermesi ve köylüleri çıkararak kendilerine muhafaza sağlaması.
Ama yazık değil mi bir karış toprakları yok, nasıl geçinecekler, ne yiyecekler deyince bizi karşılayanların Batman’da malları, mülkleri, dükkanları olduğunu, var yerlere de mercimek ve mısırın yanı Dizi kenevir ektiklerini argüman etti Nasıroğlu.
Bunları daha sonra ortamıza katılan Sinanlı Köyü sakinlerinden Mehmet Beyefendi de teyit etti. Hatta Mehmet Beyefendi Ailesinin Ermeni olduğunu, köyün topraklarının Osmanlı vaktinde Ermenilere ilişkin olduğunu, artık Nasıroğlu ile hengame edenlerin köye Fazla sonra geldiğini hatta ortalarından kimilerinin nüfusta Düzmece isimlerle ailelerinin Ermeni olduklarını tez ettiklerini söyledi.
Türkiye’de Ermeni olduğunu gizlemeye çalışan, dehşetten inkar eden Fazla şahıs gördüm ancak Ermeni numarası yapana hiç rastlamamıştım. Mehmet Bey’in söylediğine nazaran Sinanlı Köyünde bu da yapılmış!
Tarafların argümanları bu türlü.”
Yorum Yok