Sabah muharriri Burhanettin Duran, “Kaderci, itaatkâr’ diye eleştirilen muhafazakâr kesim memleket sıkıntılarına laikçi kısımdan daha rasyonel ve sağduyu ile yaklaşıyor.” görüşünü savundu.
Duran yazısında, “Kılıçdaroğlu beklediğim üzere adaylığı netleştikten sonra doğuşçu halini kuşatıcı ve kucaklayıcı profile çekmeye çalışıyor. Muhalefet etraflarındaki “hesap sorma, yargılama” tehditlerini ve intikamcı hisleri ifadeyi CHP medyasındaki kimi isimler sürdürüyor. 2019 seçimlerine benzeri bir Amel kısmı hali: üstte her bölüme ulaşma argümanı altta tabanı konsolidasyon için kutuplaştırmaya devam. -9 Nisan sonrası ancak Özellikle Ramazan’ın bitişiyle daha Misli polemiklerin gündemi belirlemesi şaşırtan olmayacak. Bu seçimlerde en Çok dikkatimi çeken siyasetçileri destekleyen akademisyen ve gazetecilerin siyasetçilerden daha radikal ve özcü ayrımları ve suçlamaları kullanması.” kanısını lisana getirdi.
Duran şu sözleri kullandı:
“Muhalefetin yorumcularının, akademisyenlerinin ve gazetecilerinin “muhalefeti birleştirme” ve seçmeni seferber etmek için kullandıkları lisanın özcü ve radikal ötekileştirici tonu demokrasimiz için Telaş verici bir noktaya vardı. Akşener’e masayı terk ettiğinde yapılan şeytan taşlaması ve İnce’ye adaylığı için uygulanan linç seküler muhalif mahallenin öfkesinin boyutunu yansıtıyor. meğer SP, DEVA ve GP’nin CHP hakimiyetindeki 6’lı masada olması muhafazakâr kesimde İnce’ye yapılana misal bir linç havası oluşturmadı.”
Yorum Yok