Sözcü muharriri Saygı Öztürk
Öztürk, Taksim’deki patlamaya ait bir yazma kaleme aldı. “Suriyeli terörist 23 yaşındaki Ahlam Albashır, hududumuzdan kaçak olarak giriş yapıyor, ortadan 4 ay geçmesine Karşın yakalanmıyor. Kim bilir ülkemize bu yolla kaç bin şahıs geldi? Bunların yakalanmaması başlı başına bir Emniyet zafiyetidir. hareket olduktan sonra yakalarsın yakalamasına fakat Kıymetli olan aksiyon yapılmadan Evvel önlenmesidir” diyerek reaksiyon gösteren Öztürk, “Teröristin aksiyondan kısa müddet sonra yakalanması Doğal ki muvaffakiyettir. Lakin, hududumuzdan kaçak girişi, İstanbul’a gelişi, ortadan 4 ay geçmesine Karşın yakalanmaması için de söylenecek kelamlar vardır. Yani bu ‘Zafer’ değildir” dedi.
Öztürk, patlamayla ilgili olarak konuştuğu bir güvenlik Müdürünün, şu açıklamalarını aktardı:
“Tavşan karda yürüdü, Fazla iz bıraktı. Çantayı bıraktıktan sonra koşarak Hadise yerinden ayrılmasıyla daha birinci andan itibaren kendisini ele verdi. Kamera kayıtları, plaka tanıma sistemiyle peşine düşülüp Suriyeli Ahlam Albashır’a ulaşıldı.”
“İstanbul’da bütün ilçeler, güvenlik Müdürlüğü Taşınabilir Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE) sistemine bağlı. Ankara merkezi ise isterse Türkiye’nin hangi vilayetini, ilçesini izlemek istiyorsa izleyebiliyor. Emniyet, Değerli olaylarda Hadise bölgesindeki işyerlerine ilişkin kameraları da inceleyebiliyor” diyen Öztürk, mevzuyu yakından bilen bir güvenlik Müdürünün, “Bin 200 kamera nasıl izlendi, nasıl şüpheliye ulaşıldı?” sorusuna verdiği şu karşılığı aktardı:
“Eğer, patlamayı evvelden önleyememişseniz, patlama noktasından itibaren araştırma başlar. Oraya gelenleri, gidenleri, kim çantayla geldi, kim çantasız oradan ayrıldı, ona bakıldı. Çantayı bırakan bayanın, patlamadan Evvel oradan koşarak ayrılması bizim için Değerli bir işaretti. Artık, kameralarda daima onun peşinden gidildi. Arkadaşlarımızın bir kısmı teröristin nereden geldiğini, çantayı nerede, kimden aldığı, hangi araçtan indiğini araştırırken, bir yandan da adım adım kameralarda peşine düştük. Yalnız MOBESE değil, etraftaki işyerlerinin kameraları da izlendi. Kaçtığı taraftaki kameralar izlendi. Taksiye binişi görülünce, plaka takip sistemi de devreye girdi.
Kamera sistemi izlenerek taksiden indiği yer görülür. Görmüyorsa bile araştırma oralarda başlar. Nerede, kimin oturduğu konusunda kayıtlar var. Toplanan bilgiler üzerinden devinim edilir. Bu ortada telefonu tespit edildiyse, izlemeye alınır. Derlenen bütün bilgiler değerlendirmeye alındıkça çember giderek daralıyor demektir. Evet, güç ve Fazla dikkat isteyen bir araştırma. Arkadaşlarımız kamera araştırmalarında pratik kazanıyor. Bu sistemle, kişinin tabirinde anlatılanlarını da teyit etme imkanı oluyor. Dedikodu değil, her şey fotoğrafla, imajlarla elde ediliyor. Maksadı doğrultusunda kullanıldığında kamerayla inanılmaz bilgiler elde etmek mümkün.”
Yazının tamamını okumak için .
Yorum Yok