Cordoba Gezilecek Yerler Nelerdir

Gezi Önerileri Eyl 02, 2022 Yorum Yok

Cordoba Gezilecek Yerler

Cordoba muazzam geçmişinin gölgesinde yaşayan bir şehirdir. 10. yüzyılda Avrupa’nın en büyük başkenti olmuş ve akademik, mimari ve sanatsal başarılarıyla Paris ve Roma’yı geride bırakmıştır. Bu büyüleyici Endülüs kenti UNESCO Listesi’nde yer alan Avrupa’nın en görkemli İslam mimarisi eserlerinden biri olan La Mezquita camisine sahipliği yapmakta ve dolayısıyla batının Mekke’si olarak da bilinmektedir. Cordoba’nın bir diğer çekici bölgesi ise karakteristik Mağribi atmosferi ve tarihi Yahudi Mahallesi ile eski şehirdir. Eski Yahudi Mahallesi olan Juderia dar dolambaçlı sokakları, sessiz meydanları ve renkli çiçeklerle süslenmiş beyaza boyalı evleriyle mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Şehir ayrıca el sanatları ve gastronomi alanında da yadsınamaz bir üne sahiptir. Naranja con Aceite y Bacalao, Salmorejo ve Pastel Cordobes gibi yerel tatlar seyahat noktalanmadan önce mutlaka keşfedilmelidir.

La Mezquita

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan La Mezquita Endülüs’ün önemli bir Mağribi krallığı olan Córdoba Kalifesi için inşa edilmiş Büyük Cami’dir. Sekizinci yüzyıldan kalma Mezquita İslam mimarisinin başyapıtı ve Mağribi İspanya’nın en çarpıcı anıtlarından biti olarak kabul edilmektedir. Girişte yer alan Puerta del Perdon geçidi kokulu portakal ağaçların ve palmiyelerin bulunduğu Patio de los Naranjos’a açılır. Burası ise İslamiyet’in öngördüğü şekilde abdestlerin alındığı ve Puerta de las Palmas olarak bilinen caminin namaz salonuna açıldığı verandadır. Bu etkileyici salon 856 adet sütun ve ihtişamlı kemerden oluşmakta, mermer ve jasper taşından yapılmış sütunlar kırmızı ve beyaz at nalı şeklindeki kemerlerle birbirine bağlanmaktadır. Bu salonda mihraplar Mekke’nin yönünü gösterir ve Kur’an’ın sergilendiği Nuevo Mihrabı İslami dekorasyonun eşsiz bir eseri olarak kabul edilir. Tek bir mermer bloğundan hazırlanan bu eser Arapça hatlarla oluşturulan çiçek ve geometrik şekillerin yanı sıra Kur’an’da yazılı olan ayetlerle kaplanmıştır. Cami Katolik Krallar tarafından 1523 yılında bir katedrale dönüştürülmüştür ve İslam mimarisinin temel çerçevesi korunarak, Gotik korosu ile katedralin kutsal alanı caminin tam ortasına yerleştirilmiştir. Bu dönüşüm Cordoba’nın çok kültürlü tarihi mirasının bir hatırlatıcı olmaya devam etmektedir.

Juderia

Eski Yahudi Mahallesi dar sokakları, beyaz evleri, çiçeklerle dolu avluları ve sakin küçük meydanlarıyla çok farklı bir atmosfere sahiptir. Büyüleyici Endülüs ambiyansının yanı sıra Calle Judios’da bulunan iki önemli Yahudi anıt yer alır: Meydan merkezinde yer alan 15. Yüzyıldan kalma Mudejar tarzı bir sinegog ve İspanyol Yahudileri Evi olarak bilinen Casa de Sefarad Müzesi. Müze Sefarad tarihini ve kültürünü gözler önüne seren beş temalı odaya ev sahipliği yapmaktadır. Bir diğer turistik ilgi çekici nokta ise Plaza Don Jerónimo Paez’deki Arkeoloji Müzesi’dir. Müze antik İber eserlerinin, Roma ve Erken Hıristiyan dönemine ait antikaların ve Mağribi sanat eserlerinin yer aldığı kapsamlı bir koleksiyonu barındırırken, Medine Azhara’da keşfedilen arkeolojik buluntuları da gözler önüne sermektedir.

Palacio de Viana-Aristokrat Sarayı ve Müzesi

Palacio de los Marqueses de Viana Endülüs tarzının benimsenerek, dekoratif çeşmeler ve yemyeşil peyzaj düzenlemeleriyle tasarlanan 12 verandasıyla ün yapmış aristokrat bir saraydır. Antika mobilyaların ve deri işlemelerin yer aldığı koleksiyonun yanı sıra ayrıca kuşçuluk üzerine hazırlanan bir sergiye de ev sahipliği yapmaktadır. Palmiyelerin, begonvil çiçeklerinin, yaseminlerin ve kokulu narenciye ağaçlarının dikili olduğu saray bahçesi de en az avluları kadar vakit geçirmeye değerdir.

Alcázar de los Reyes Cristianos

Córdoba’nın çok kültürlü tarihi mirasını daha yakından keşfetmek için Roma ve Vizigot kalıntılarını barındıran bir bölgede yer alan, Puente Romano köprüsünün karşısındaki Alcázar ziyaret edilmelidir. Bu eski Halifelik Sarayı 1236 yılında şehir Katolik Kral Fernando III tarafından fethedilinceye kadar Mağribi hükümdarlara ev sahipliği yapmaktaydı. Ana binanın önündeki Camposanto de los Mártires olarak bilinen meydan ise Hıristiyan şehitlerinin idam edildiği bölgedir. Endülüs mimarisinin tipik bir örneğini teşkil eden Alcazar egzotik çiçekler, ağaçlar ve aromatik bitkilerle dolu avluların çevrelediği çeşitli salonlardan oluşur. Saray ayrıca Roma mozaiklerini içeren antik bir koleksiyonun sergilendiği Mozaik Salonu’nu da barındırmaktadır. Sarayın zemininde süs havuzları ve dekoratif çeşmeleri ile Arap tarzını yansıtan bahçeler yer almakta ve yılın her mevsiminde ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır.

Veranda Festivali

Cordoba’nın güzeliği her yıl Mayıs ayında Concurso de Patio süresince daha da pekişmektedir. Bu popüler festival Cordoba sakinleri arasından en güzel verandaya sahip olan evin ödüllendirildiği bir yarışmadır. Yerli halkın dışında birçok turistin de katıldığı etkinlikte yerel mutfaktan lezzetli sunumlar da yapılmaktadır. Taze çiçeklerle bezenmiş muhteşem verandaları görmek için Alcázar Viejo bölgesinde yer alan Alcázar ile Iglesia de San Basilio arasında, Santa Marina bölgesi çevresinde ve Iglesia de San Lorenzo civarında dolaşmanız tavsiye edilir. Ayrıca Mezquita’yı çevreleyen eski Yahudi mahallesinde de Calleja de las Flores’in yanı sıra çok sayıda çarpıcı avlu yer alır. Son olarak Córdoba’nın en zarifçe dekore edilmiş tarihi caddelerinin 12 farklı avluya sahip Palacio de Viana’da görülebileceğini de belirtmekte fayda vardır.

Iglesia de San Lorenzo

Bir camiden dönüştürülmüş olan 13. Yüzyıla ait kilise Córdoba’daki ortaçağ mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Yakın tarihlerde yapılan tadilatlarla binanın orijinal dokusu tamamen restore edilmiştir. Kilisenin ana girişinin önünde yer alan üç kemerli revak dışında kilisenin diğer önemli noktaları arasında önceki caminin minaresi üzerine inşa edilen kule yer alır. Tapınağın içinde ise İtalyan tabloların sergilendiği Barok döneme ait bir mihrap bulunmaktadır.

Güzel Sanatlar Müzesi

Cordoba Güzel Sanatlar Müzesi Julio Roero de Torres Müzesi’nin yanında yer almakta ve 15. Ve 19. Yüzyıl dönemlerine ait İspanyol tablolarını barındıran seçkin bir koleksiyona da ev sahipliği yapmaktadır. Koleksiyonun ilgi çeken isimleri arasında ise Zurbarán, Alejo Fernandez, Antonio del Castillo, Valdés Leal ve Julio Romero de Torres sayılmaktadır. Müzede ayrıca 17. Ve 19. yüzyıllara ait eserlerin yanı sıra çağdaş heykellerin de sergilendiği etkinlikler yıl boyunca düzenlenir.

Jardin Botanico de Cordoba

Şehrin kalbinde adeta doğaya bir kaçış noktası olan Córdoba Botanik Bahçesi yemyeşil bitki örtüsü, geniş meydanları ve çeşmeleriyle ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Bahçenin bir bölümü aromatik ve şifalı bitkilerin, sebzelerin ve meyve ağaçlarının bulunduğu tarımsal bitkilere ayrılmıştır. Ayrıca parkın merkez meydanında ziyaretçilerin gezebileceği bir sera da yer alır. Camlarla çevrili bu ortam belirli bölgelerin türlerini içeren üç bölüme ayrılmakta ve bölümler Kanarya Adaları, Balear Adaları ve Endülüs olarak adlandırılmaktadır.

Roma Köprüsü

Antik Roma döneminin günümüze yansıyan bir izi olan Puente Romano Río Guadalquivir’i kapsayan 16 kemerli bir köprüdür. Köprü başlangıçta Sezar’ın Büyük Pompey üzerinden kazandığı zafer üzerine kurulmuştur. Ancak daha sonraki dönemlerde köprünün temelleri üzerine bir Mağribi köprü inşa edilmiştir.

Iglesia de San Miguel Kilisesi

Kilise Cordoba’nın yeniden fethedilmesinden sonra inşa edilen 14 papaz kilisesi grubunda yer almaktadır. Fernandinalar olarak adlandırılan kiliselerin birçoğu camilerden dönüştürülmüştür ve mevcut Roma ve Mağribi sütunları muhafaza edilerek onarılmıştır. Dolayısıyla San Miguel Kilisesi Roma dönemi unsurlarının yanı sıra Halifelik dönemi ve Mudéjar detaylarını da barındırır. İbranice karakterler içeren kemerlerin yanı sıra vaftiz şapelinde yer alan farklı mimari üsluplar da dikkat çekici noktalar arasında yer almaktadır.

Julio Romero de Torres Müzesi

Córdoba’da dünyaya gelen Julio Romero de Torres ünlü bir Sembolist ressam ve yetenekli bir portre sanatçısı olarak bilinmekte ve kariyeri boyunca birçoğu kadınlardan oluşan 500’den fazla portre çizdiği düşünülmektedir. Aristokrasiden halka, toplumun her kesimine ilgi duyan sanatçıya ait en kapsamlı koleksiyon adını taşıyan bu müzede ziyaretçilerin ilgisine sunulmaktadır. Koleksiyon sanatçının erken dönem eserlerinin yanı sıra en başarılı portrelerine kadar, kariyerinin tüm süreçlerini ve gelişimini temsil eder.

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir