Girne Gezilecek Yerler
Girne tatili hiçbir zaman sıkıcı olmaz. Görme ve yapma isteğine sahipseniz her gün kendinizi meşgul edecek birçok şey bulabilirsiniz. Şehirde en popüler turistik mekanları Girne Kalesi, Eski Liman, Gemi Enkazı Müzesi ve Aziz Hilarion Kalesi oluşturur. Girne kalesi 7. yüzyıldan beri ayakta olup kale özellikle Arap saldırılarına karşı kenti korumak için inşa edilmiş. Kale bugüne kadar bir çok restorasyon geçirmiş. 1489 yılında ise topçuluğun gelişmesi sonucu çok köklü bir değişim süreci girmiş. Osmanlı idaresine geçtikten sonra da kalede birçok imar faaliyeti olmuş. 1400’lü yıllara kadar kaleye bir köprü vasıtası ile ulaşılırmış. Kalede Bizans kilisesi ve Osmanlı Amirali Sadık Paşa’nın mezarı ile birlikte kuleler, zindanlar, cephanelik gibi birçok özel mekan sizi bekliyor. Sessiz dingin bir atmosferde dolaşmak ve huzurun tadını çıkarmak istiyorsanız ise liman tam size göredir.
Antik Batık Gemi Müzesi
Kuzey Kıbrıs’ın Girne kentinde bulunan müze eski bir ticaret gemisinin yanı sıra İskender döneminden kalma Akdeniz’de çalışan kargo gemisine de ev sahipliği yapmaktadır. Gemi ve kadırga okyanus yatağından çıkarılmış. Şimdi ise Eski Batık Gemi Müzesi’nde büyüleyici bir tarihsel sergi oluşturuyor. Gemi 1960 yıllarda teknisyenleri, öğrencileri, arkeologları ve dalgıçları içeren bir keşif grubu tarafından yeryüzüne çıkarılmış. Antik Batık Gemi Müzesi ziyaretçileri, keşfedilecek büyüleyici kargo sergilerinin yanı sıra enkazın kendisini de sunuyor. Bu sergiler ziyaretçilerin iki bin yıl öncesi tüccarlarını keşfetmelerini ve öğrenmelerini sağlıyor. Rodos’tan getirilen 400 şarap fıçısı da müzede yerini almış. Enkazdan çıkan materyaller arasında tahta kaşıklar, sürahi ve içki bardakları da var. Bulunan bu parçalar geminin son yolculuğuna çıktığında gemide bulunan mürettebat sayısı hakkında bize bilgi veriyor. Müzede yer alan kavanozlar dokuz bin kadar mükemmel kurutulmuş bademle doludur.
Enkazı keşfederken ziyaretçiler geminin inşa edildiği yöntem hakkında daha fazla bilgi edinebilirler. Bu yöntem gemilerin bugün inşa edildiği yöntemlerden çok farklıdır. Geminin yaklaşık iki bin yıl önce battığı ve seksen yaş civarında olduğu düşünülürse bu gemi bilinen en eski batık gemi denilebilir. 1970’lerde yapılan birçok katkı ile ve 1970 yılında başlatılıp dört yıl devam eden geminin korunması ile ilgili çalışmalarla müze geliştirilerek bugüne gelmiş.
Anthipanitis Kilisesi
Anthipanitis Kilisesi güzel ve alışılmadık tarzda bir yapıdadır. Kuzey Kıbrıs’taki Girne’nin çekici ve tarihi bölgesinde yer almaktadır. Bu kilise Gotik tarzı mimarinin ön plana çıkması nedeniyle bölgedeki turistler arasında popüler bir tercih haline gelmiş. Aslında kilise eski manastırın bir bölümünü oluşturuyordu. Eski yapının yapılış tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyordu. Anthipanitis Kilisesi’ni ziyaret ettiğinizde Mikail ile Baş melek Cebrail arasında Meryem freski gibi bir dizi etkileyici dini tasvirin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca bu tasvirlerin yanı sıra Vaftizci Yahya, Meryem, havariler ve peygamberlerin de bulunduğu İsa’yı da tasvirlerde görebilirsiniz. Tavan resmini oluşturan bu kompozisyon kiliseye ayrı bir hava katmış durumda olup kesinlikle görülmeye değer. Antifonit Kilisesi olarak da bilinen bu kilise Girne’nin dağlık bölgesinde inanılmaz bir konuma sahiptir. Bu tarihi cazibe merkezlerini ziyaret edenler kuzey Kıbrıs’taki sahillerin muhteşem manzaralarının tadını çıkaracaktır. Her ne kadar bu kilise belirgin bir Gotik tasarıma sahip olsa da aslında bir keşiş tarafından yaptırılmıştır. Kilisenin yapımı 12. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Yalnız bu gün için kilisenin büyük kısmı yıkılmış durumdadır. Ancak ziyaretçiler hem orijinal fresklerin hem de on beşinci yüzyılda eklenen fresklerin kalıntılarını alanda görebilirler. Kilise Girne’de bulunan herkes için büyüleyici mimarisini keşfetmek ve bölgenin geçmişini anlamak için Girne’deki gezilecek yerlerin listesine eklemeye değer.
Bellapais Manastırı
Bellapais Manastırı Kuzey Kıbrıs’ın Girne bölgesindeki dini mimarinin dikkat çekici bir parçasını oluşturur. Manastır gezinizi büyüleyici tarihi keşiflerle birleştirmek istiyorsanız ziyaret etmek için harika bir yerdir. Girne’nin görkemli Beş Parmak Dağları’nda bulunan bu manastır Gotik mimarinin güzel bir örneğidir. 1198 ile 1205 yılları arasında yapımına başlanan kutsal mabede 1267 ve 1324’ten sonra daha fazla bölüm eklenmiş.
Bellapais Manastırı Barış Manastırı olarak da bilinir. Bunun nedeni Fransızcada “Abbaye de la paix” yani barış manastırı olarak anılmasından dolayıdır. Bu büyüleyici cazibe merkezi ziyaretçilerin keşfetmek için çok şey bulacağı bir imkan sunar. Alanda ziyaretçiler manastır ve çevresini keşfederken Gotik sanat hakkında da ayrıntılı bilgi sahibi olabilirler. Ayrıca alanda yemek yerini de ziyaret ederek yöresel yemeklerin de tadını çıkarabilirsiniz. Manastırda avlunun doğusunda bulunan rahip odalarını keşfedin. Yurtları ve çalışma odalarını üst seviyede inşa edilmiş bulacaksınız. Avludaki mermer mezarları keşfederek mezarların arkasında yer alan kapıda bulunan Kudüs, Lusignan ve Kıbrıs Krallığı’nın işaretlerini görebilirsiniz. Bellapais Manastırı tarihsel değeri ve mimari güzelliğinin keyfine varmanın yanı sıra Girne’nin güzel bir kesiminde vakit geçirmenin ve çarpıcı manzaraların mekanıdır. Bu alanda çevrenin tadını çıkarabilir sevdiklerinizle keyifli dakikalar yaşayabilirsiniz.
Halk Sanatları Müzesi
Halk Sanatları Müzesi 1974 yılında açılmış ve Girne’deki turistler arasında çok popüler bir yer olmuş. Halk Sanatları Müzesi büyüleyici mimarisi, tekstil ürünleri ve daha fazlasını keşfetmek için vakit geçirebileceğiniz gerçekten büyüleyici bir tarihi cazibe merkezidir. Bu müze Girne Limanı yolunda bulunur ve limana çıkan ana yollar aracılığıyla erişilebilir. Halk Sanatları Müzesi’ne geldiğinizde geleneksel Kıbrıs binalarını görebilir ve burada keşfedilecek onca şeyin arasında kaybolabilirsiniz. Halk Sanatları Müzesi ziyaretçileri burada bulunan geleneksel Kıbrıs evlerini de görmenin tadını çıkarabilirler. Bu binaların hem alt hem de üst katlarında geniş bir Kıbrıs ürünü koleksiyonu bulacaksınız. Evler iki kat şeklinde bir planla inşa edilmiş.
Müzenin zemin katında tarım ekipmanları ve mutfak aletleri ile çalışma tezgahları arasında değişen geleneksel öğelerden oluşan bir koleksiyon bulacaksınız. Mülkün ikinci katında ise iğne örnekleri, güzel işlemeli eşyalar, ahşap el sanatları ve oymalarla birlikte gelinlik gibi diğer birçok değerli öğeyi görebilirsiniz. Üst katta ise mutfak eşyalarından oluşan bir koleksiyon sizi karşılar. Sürahi, harç ve seramik eşyalar gibi geleneksel mutfak eşyaları katın koleksiyonunu oluşturur.
Ayrıca müzede üst düzey bir yatak odası alanını da görebilirsiniz. Oda ahşap yatağı ve dolapları ile sanki bugün bile yaşanılan bir ev izlenimi vermektedir. Ayrıca bu alanda tahta dolaplar ve rafları da görebilirsiniz. Metal ve seramik bardaklar ve diğer öğeleri de görmek için müze kesinlikle ziyaret edilmesi gereken noktalardandır. Limanın güzel manzarası, büyüleyici sanatı ve sergileri ile müze ziyaretçilerini bekliyor.
Hz. Ömer Türbesi
Türbe Girne’de büyüleyici bir konuma ve güzel Kıbrıs sahil şeridine bakan ilgi çekici tarihi bir noktada yer alır. Hazreti Ömer Camii ve Türbesi küçük bir yapıya sahiptir. Hem cami hem de türbe Osmanlılar tarafından inşa edilmiştir. Caminin ve mezarlığının bulunduğu alan bir Pagan tapınağının yeri olduğu söyleniyor. İçindeki yedi Müslüman aziz kalıntısı ile mezarlar bölgeyi ziyaret edenler için büyüleyici bir tarihi cazibe merkezidir. Girne’nin sadece dört kilometre doğusundaki Hz. Ömer Türbesi ziyaret edilmesi çok kolay bir alanda yer alır. Caminin ve mezarların yüksek konumu ziyaretçilerin sahil şeridinin ve Akdeniz’in muhteşem manzarasının keyfini çıkarma imkanı sunar. Ayrıca mezarlık alanında keşfedilmeyi bekleyen onlarca kitabe sizi bekliyor. Mezarlık alan 1950’lerde yenilenmiş. Bugün mezarların içinde büyüleyici halı ve kilimlerin yanı sıra kitap yığınları bile bulabilirsiniz. Tarihle ilgilenen ve bölgenin kökenlerine ve kökenlerine derinlemesine inmek isteyen herkes büyüleyici bir tarihi cazibe merkezi olan bu noktayı ziyaret etmelidir. Girne merkezden tabelalar yardımı ile alana kolayca ulaşabilirsiniz.
Simge(İcon) Müzesi
Kuzey Kıbrıs’taki Yunan Ortodoks Arkhangelos Kilisesinde yer alan Icon Müzesi Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Antikalar ve Müzeler Dairesi tarafından yaptırılmış. Mayıs 1991’de ise kiliseye dahil edilmiştir. Kilisenin yapım tarihi 1860 yılına dayanıyor. Alana gelen ziyaretçilerin mimariye hayran kalacakları su götürmez bir gerçektir. Bunun yanı sıra içinde yer alan müzeyi de keşfedebilecekler. Adından da anlaşılacağı üzere müze Girne’nin tarihi ve çevresindeki alanların keşfedilmesi açısından bir dizi simgesel ikona sahiptir. Alanın tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için müze kesinlikle ziyaret edilmesi gereken noktalardan. Başlangıçta Baş melek Mikail’e ithaf edilmiştir. İkon Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde, Girne bölgesindeki çeşitli kiliselerden toplanan simgeler bulacaksınız. Büyüleyici sergiler ve simgeler ile yapının üç katında geçmişe yolculuk yapabilirsiniz. Müzede yer alan simgelerin hangi kiliseye ait oldukları bilinmese de 17. yüzyıla kadar uzanan tarihsel bir geçmiş sizi bekliyor. Yerel ikonlar ziyaretçilerin Girne tarihinin farklı yönlerini tadabilmesini sağlar. Müzede Baptist John başını ve Aziz Luke ve öküzünü içeren tasvirleri görebilirsiniz. İkon Müzesi’nde bulunan dini eserler ustalıkla hazırlanmış ve bu müze hırsızlıktan kurtarılan değerli ikonların korunmasını sağlıyor.
Simge Müzesi sanatın ve tarihin yanı sıra kilisenin büyüleyici mimarisini de keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçimdir. Müze Kıbrıs’ın dini sanatı ve tarihi hakkında fikir sahibi olmanıza kesinlikle yardımcı olacak.
Girne Kalesi
Girne’nin kuzey yönünde yer alan Girne Kalesi limanın çevrelediği benzersiz bir zirve noktada yer alıyor. Kale bölgedeki Richard Lionheart’ın döneminde ait kalıntılarla birlikte 1191 yılına kadar uzanan zengin ve çeşitli bir geçmişi barındırıyor. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemesine rağmen MS. VII. yüzyıl civarında inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Kale Arap saldırılarına karşı adanın savunmasının bir parçası olarak inşa edilmiş. Bu savunmada ayrıca St Hilarion Kalesi, Buffavento Kalesi ve Kantara Kalesi gibi diğer kaleler de şehre hizmet etmiş. Kalede son eklemeler Venedikliler tarafından yapılmış. Girne Kalesi iyi korunmuş bir tarihi yapıdır. Kalede Bizans, Luzinyan ve Venedik de dahil olmak üzere farklı kültürel etkileri tespit etmek mümkündür. Kral John 1208-1211 yılları arasında günümüzde gördüğümüz kısımların büyük bir bölümünü inşa ettirmiştir. 1300’lü yılların sonlarında Venedik saldırıları Girne Kalesi’ne büyük zararlar verdi. Yüz yıl sonra Venedikliler kaleyi ele geçirdi. Kalenin üzerinde kendilerine ait değişiklikler yaparak kaleye bugünkü görünümünü verdiler. Kale 1570 yılında Osmanlı egemenliğine geçti. 300 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan kale İngiliz idaresi ile birlikte cezaevi ve okul faaliyetlerinde kullanıldı. Ayrıca 1960’larda kalenin bir kısmı Yunan Ulusal Muhafızları tarafından askeri karargah olarak kullanıldı. Girne Kalesi’ni ziyaret edip keşfetme imkanına sahip olursanız burada hüküm süren milletlerin hepsine ait kalıntı ve izleri bulabilirsiniz. Ayrıca kalenin giriş koridorunda 1570’de Girne’yi fetheden Amiral Sadık Paşa’nın türbesi de ziyaretinizi bekliyor.
Girne Limanı
Girne Limanı sakin ortamı ve dinlendirici atmosferi ve ziyaretçilerine sunduğu olağanüstü güzel manzaraları ile çok meşhurdur. Liman yatlar ve teknelerle doludur. Büyüleyici manzara Girne Kalesi’nin egemenliğindedir. Girne Limanı’nı ziyaret ettiğinizde önünüzde uzanan güzel denizle birlikte nefes kesen dağ manzaraları sizi karşılayacak. Bu doğal güzelliklerin tadını çıkarabileceğiniz ve rahatlayabileceğiniz bir atmosfer kıyıda sizi bekliyor. Girne Limanı’na geldiğinizde içkili bir çok mekanda keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Girne Limanı’na gidip dolaşmak için çeşitli mağazalar, büyüleyici kafe ve bistrolarla birlikte heyecan verici pazarları da bulabilirsiniz. Limanda özellikle akşamları hafif esinti ve benzersiz cazibe merkezleri ile güzel manzaranın tadını çıkarırken büyüleyici dakikalar geçirebilirsiniz. Bu liman zengin tarihi ile de biliniyor. Limana uğrayan ziyaretçiler limanı çevreleyen bölgeyi keşfetmek için çokça vakit geçirip Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürler.
Aziz Hilarion Kalesi
Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Aziz Hilarion Kalesi birçok insan tarafından Filistin’de inşa edilmiş olan Büyük Aziz Hilarion Manastırı’ndan adını aldığını söyler. Aslında bu yapı bundan farklı olarak başka bir azize ithaf edilmiştir. Bu azizin Arap baskınları ve Müslümanların kutsal topraklar üzerindeki saldırıları sonucunda Filistin’den ayrılarak Kıbrıs’a geldiği söylenir. O dönmemden kalma birçok unsur ve kanıt bu gün Aziz Hilarion Kalesinde tutulmakta ve korunmaktadır. Bu aziz hakkında pek çok şey bilinmese de bir hümre ve keşiş olduğu söyleniyor. Aziz Hilarion Kalesi’nden ilk kez zengin ve çeşitli koleksiyonlara sahip olan Richard Lionheart tarafından 1191 belgelerinde bahsedilir. Kale Luzignan Krallığı’nın ilk yıllarında güçlendirilmiş olabileceği ve 1228 yılında İmparator Frederick II tarafından Kıbrıs’ın yenilenmesi sürecinde savunma için güçlendirildiği inancı yaygın olan kanıdır. Bu kale aynı zamanda Arap saldırılarına karşı adayı savunmak üzere tasarlanan kalelerden biridir. Bu amaçla yapılan diğer kaleler ise Girne Kalesi, Buffavento Kalesi ve Kantara Kalesi’dir. Kale, Kuzey Kıbrıs’ın Girne bölgesinde şehrin üstünde yer alır. Kale ziyaretçilere inanılmaz manzaralar sunmanın yanı sıra tarih açısından keşfedilecek bir sürü koleksiyonu bünyesinde barındırır. Bu kalenin zengin tarihini, Venedikliler, Osmanlılar, Bizanslar ve Araplar oluşturur.
Girne dağında bulunan Aziz Hilarion Kalesi aslen bir manastır olarak tasarlanmış yalnız şu an üç koğuştan oluşan bir yapıya sahiptir. Alt katta silahlı adamların kalacağı alanlarla birlikte ahırlar da var. Orta bölümde kilise yer alıyor. Üst koğuş ise yalnızca telif eserler için kullanılmış. 15. yüzyılda kalenin parçaları Venedikliler tarafından maliyetlerini düşürmek için sökülmüş.
Yorum Yok