Valencia Gezilecek Yerler Nelerdir

Gezi Önerileri Ağu 30, 2022 Yorum Yok

Valencia Gezilecek Yerler

Valencia şehrindeki yapılar, saraylar, müzeler ile muhteşem sanat eserleri zengin bir ticari ve aristokratik geçmişin izlerini ziyaretçilerine sunuyor. Tarihi dokusu, sanat eserleri, bilim alanındaki çalışmaları ile Valencia şehrine gitmek turistler için çok büyük bir keşif yolculuğu olacaktır. Valencia’ya yolu düşenler şehrin tarihi dokusunda kendini kaybedecek ve mutlaka ömründe bir daha gitmek isteyecektir. Bunu anlamak için size rehber olacak 11 gezi mekanı ve aktivitesi yazımızda yer almaktadır.

Valencia Katedrali

Valencia Katedrali şehrin üstünde yükselen görkemli ve gotik yapıda bulunan bir kilisedir. Kilise eski bir Mağribi caminin yerine kurulmuş ve 13. yüzyılda inşa edildikten sonra 17. yüzyılda restore edilmiştir. Kilisenin dış cephesinde gotik ve barok mimari unsurları bir arada yer almıştır. Valencia Katedralinde bulunan mavi renkli fayanslar ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Katedrale girmeden önce dış cephesine bir göz atıp incelemelisiniz. Kilisenin iç mekanı, görkemli kubbeli tavanı, aydınlatmayı sağlayan gül penceresi ile ilham verici ve ferah bir ortamdır. Kilisede yer alan çeşitli eserler, resimler ve haç kullanılan başyapıtlar arasındadır. Valencia Katedralinde bulunan eserler cennette 12 havarinin ve Meryem’in taç giyme törenini sahnelemektedir. Kilise havasını solumak ve eserleri incelemek için katedrali mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Marques Sarayı ve Seramik Müzesi

18.yüzyıldan kalmış bu muhteşem yapı San Martin Kilisesi’ne çok yakın bir noktadadır. Marques Sarayı süslü bir zevkle dekore edilmiş cephesi ve kapısı ile ün salmıştır. Sarayı ziyaret edenler bu süslü kapıdan içeri girip tarihte gezinti yapmaktadır. Bu aristokrasi sarayı 1947’de açılan Ulusal Seramik Müzesi’ni bünyesinde barındırmaktadır. Ulusal Seramik Müzesi’nde Valencia ve çevresindeki geleneksel seramik örnekleri, mavi sırlı seramik, Toledo’dan gelmiş fayans örnekleri gibi çok fazla seramik bulunmaktadır. Müzede sergilenen diğer ilginç eşyalar arasında Eski Yunan, Roma ve Arap seramiği; Çin ve Japonya’daki ince porselen; Mariano Benlliure ve Picasso’nun modern parçaları yer almaktadır. Seramik Müzesi’ndeki koleksiyonun en gözde bölümü geleneksel fayansların bulunduğu tam donanımlı olan 19. yüzyıldan kalma Valencian mutfağıdır.

La Lonja Kulesi

Muhteşem görünen yapıyı şehrin ünlü ipek tüccarları Avrupa çapında satılacak ürünlerin ticareti için inşa ettirmiştir. 15. yüzyılda ticaretin canlılığı için yapılan bina Avrupa’da gotik sivil mimarinin en güzel örneklerinden olup sivriltilmiş dış cephesi ve harika kulesi ile adeta ortaçağ kalelerini yansıtmaktadır. Binanın dış cephesi zengin bir mimari anlayış ile inşa edilmiş olup dekoratif kapısı ve pencereleriyle ilk bakışta kendisine hayran bırakır niteliktedir. La Lonja binasını ziyarete giden turistler kulenin sarmal merdivenlerinden 144 taş basamağı tırmanıp ziyaretçilerine harika manzaralar sunan tepe noktaya çıkabilir. Bu tarihi dokuyu solumak ve ziyaret etmek herkes için mümkündür. La Lonja Kulesi Pazar günleri damga ve madalyon sergileri için kullanılan bir mekan olmaktadır.

Fallas Şenliği

Valencia’da her yıl mart ayında Fiesta de San Jose’de Aziz Joseph Şölen Günü adında kutlamalar yapılır. Fallas adı verilen dini festivallerde kağıt havludan yapılmış rakamları içeren yüzen süslemeler ile etkinlikler yapılır. Bu süslemelerden oluşan eserler sokaklarda kuruduktan sonra festivalin son günü gece yarısı yakılarak sona erer. Bu süslemeleri yapma ve sonrasında yakma geleneği Valencia’ya Ortaçağ’dan gelmiş bir kültürel unsur olarak karşımıza çıkar.

Mercado Plazası

Valencia’ya giden turistler bu plazada sanat ve bilim dallarının dünyasını keşfetme imkanı yakalamaktadır. Avrupa’nın en etkileyici kültürel ve bilimsel sergi merkezlerinden olan bu kompleks Tuna Nehri boyunca iki kilometrelik alanda kurulmuştur. Binanın tasarımını mimar olan Santiago Calatrava ve Felix Candela yapmış olup kompleksin altı ana bölümü vardır. Dijital filmleri tarayan sinema bölümü, harika manzarası olan peyzajlı alanı, etkileşimli bilim müzesi olan Priccipe Felipe Bilim Müzesi, dev akvaryumlu bölümü, Reina Sofia adlı opera binası ve Agora konser alanı olmak üzere altı ana bölümü mutlaka gezmelisiniz. Bu kompleks bina bilim ve sanat dallarıyla ilgili konferanslar, sergiler ve atölye çalışmalarının yapıldığı ortam olarak karşımıza çıkar.

Colegio del Patriarca (Dini Sanat Müzesi)

16 ve 17. yüzyıllarda inşa edilen müze şık avlusu ile görenleri hayran bırakan bir rönesans binası olarak karşımıza çıkar. Colegio del Patriarca ilk başta Valencia Başpiskoposu olan Juan de Ribera tarafından papaz yetiştirmek amacıyla eğitimler için kurulmuştur. Burada bulunan sanat yapıtları ile eğitim binaları zamanla müzeye dönüştürülmüştür. Müzede Flaman ve Brüksel halıları ve usta sanatçıların harika tabloları yer almaktadır. Değerli tablolar, halılar ve sanat eserleri ile bu müzeyi ziyaret edenler farklı bir bakış açısına sahip olacaktır.

Mercado Pazarı

1928 senesinde yapılan Mercado Central denilen pazar çok geniş ve büyüktür. Bölgenin en tipik dekoratif seramikleri ile süslenmiş olan pazarda her şey bulunmaktadır. Pazarda Valencia ve diğer İspanya bölgelerinden satıcılar taze meyve, sebze ve her türlü gıda ürünlerinin satıldığı çok sayıda tezgaha sahiptir. 14. yüzyıl kilisesi olan Iglesia de Los Santos Juanes pazarın hemen yanında bulunur ve çok hoş bir yapıya sahiptir. Bu kilise Palomino tarafından yaratılan zarif bir barok cephe tarzı ile muhteşem tavan resmine sahip görüntüsü ile dikkat çeker.

Santo Thomas ve Saint Felipe Neri Kilisesi

Akdeniz’in karakteristik Valencia şehrine göz kamaştırıcı mavi kiremitli kubbesi ile renk katan kilise çok önemli bir yere sahiptir. 1725 senesinde Aziz Thomas ve Saint Felipe Kilisesi inşa edilmiştir. 1982 senesinde Ulusal Tarihi Anıt olarak kilise listeye alınmıştır. Kilise barok tarzı ile yapılmış bir dış cepheden ve Romalı Gesu Kilisesi’nden model alınarak mimari dokudan oluşmuştur. Ulusal Tarihi Anıt ziyaret için halka açık değildir. Ziyaret etmek isteyenler bu güzel kutsal ortamı görmek için katolik kitle grubunun içine girip anıtı ziyaret edebilme şansı bulur.

Valencia Modern Sanatlar Enstitüsü

Valencia Modern Sanatlar Enstitüsü binası şaşırtıcı bir uzay çağı binasında yer alır ve 20. yüzyıl avangart sanatına ithafen sunulmuştur. Modern sanatın tüm unsurlarını kapsayan koleksiyonda soyut ve pop sanat, gayriformizmi, yeni figüratif yer almaktadır. Modern Sanatlar Müzesi geçici sergiler, konferanslar, eğitimler ve atölye çalışmalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin modern yapısının yanında müze yeraltı odasına inildiğinde Valencia ortaçağ kent surlarının kalıntısına rastlamak çok hoş bir ikilemdir. Valencia Modern Sanatlar Müzesi’nin inşası aşamasında da çeşitli arkeolojik kalıntılara rastlanılmış ve bu eserler gün yüzüne çıkarılarak sanat dünyası ile buluşturulmuştur.

Torres de Serranos ( Antik Kent Kapısı)

Torres de Serranos Valencia’nın eski bir kapısını temsil eder ve kasabanın savunma duvarları ile çevrilmiş bir dönemini çağrıştırır. Bu kasaba surları 14. yüzyılda inşa edilmiş ve ihtişamlı yapılar olarak karşımıza çıkar. Valencia’yı ziyarete giden turistler devasa kulelerden şehir manzarasını izleyebilir ve bu surları yakından inceleyebilir. Antik kent kapısı denilen Torres de Serranos etkileyici bir simge olarak Valencia’nın adeta sembolü olmuştur. Giriş kapısının kemerli yolu kapıda bulunan gotik detaylar ile kentin iki kalkanından oluşmaktadır.

Bellas Artes Müzesi

Bu güzel sanatlar müzesi Valencia bölgesinin sanatsal tarihini ve mirasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için bulunmaz bir fırsattır. Müzede tablolar, arkeolojik bulgular, heykeller ve sayısız eser ziyaretçiler için sergilenmektedir. Müzede bulunan sanat koleksiyonunun çoğunda ortaçağ ile modern çağa uzanan süreçte yaşamış Valencian sanatçıların eserleri görülür. Müzenin en değerli parçaları arasında Fray Bonifacio Ferrer adlı Valencian rahibenin ve Hieronymus Bosch’un eserleri gelir. Müzede temsil edilen İspanyol ustalar arasında Diego Rodriguez, Bartolome Esteban Murillo, El Greco, Francisco de Goya ve Luis de Morales başta gelmektedir. Müzede eserlerin yanında heykelelr, çeşmeler ve yeşil alanda yapılan yürüyüş yolu ile ziyaretçiler keyifli vakit geçirmektedir.

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir